Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, köylü milletin efendisidir.
Köylü bahçe eker, bostan eker, şehirlinin yiyeceğini, kışlık erzakını üretir, sütünü, yoğurdunu, peynirini ve tereyağını üretir.
Elleri nasırlıdır, üstü başı tozludur. Belki çok meşhur mağazalardan giyinmez ama bizim kahvaltılıklarımızdan tutunda bütün yemekliklerimizi onlar üretir. Hasta ziyaretine gideriz ya, hediye olarak çiçek götürmeyin, köylünün ürünlerinden alın götürün, hediyeleşmek sünnettir. Siyasetçilere, bürokratlara, komşulara, süt alın yoğurt alın götürün, köylü kazansın.
Köylü olmak zordur. Tarlayı hazırlarsın, tohumunu ekersin, sularsın, çapalarsın, gübre atarsın, elinle toplarsın, sıcakta soğukta bu işlemleri yapmak zorundasın. Sonuç olarak belki eline üç kuruş ya geçer yada geçmez.
Hayvancılık yapanlarda aynı şekildedir. Bir kaç tane ineği vardır. Sabah erken kalkar yem verir, sütünü sağar, su verir, ahırı temizler, o sütü işler, peynir yapar, yoğurt yapar, tereyağı yapar. Biz bazen ahıra küçük buzağıları sevmeye bile giremeyiz, üzerimiz kokacak, üstümüze pislik bulaşacak diye. Ama köylülerin geçim kaynağı budur. Marketler zincirinden aldığımız, yoğurt, süt vs. içinde bozulmasın diye koruyucu ihtiva eder. Alışmışız marketten almaya hem de pahalıya. Dünyanın en güzel yoğurdu Haymana Yoğurdudur, en iyi sucuk Haymana sucuğudur, değerlerimize sahip çıkalım.
Bir köylü tezgahı görürsek ondan alışveriş edelim. Pazarlık etmeden hakkı olanı vererek, organik ürünler almış olursunuz, hemde köylüye destek olmuş olursunuz. Bu hafta böyle bir farkındalık oluşturmak istedim.
''Hattı Müdafaa Yoktur, Sathı Müdafaa vardır. O satıh, Bütün vatandır.''
12 Eylül Haymana'mızın kurtuluşu kutlu olsun. Bize bu güzel günleri sağlayan dedelerimizden Yüce Allah razı olsun.
Allah'a ısmarladık, hoşçakalın.