Seçim dönemlerinde Politika Kasabasının Millet Bahçesine kurulan siyaset sahnesi göz kamaştıran ışıklarıyla büyüler insanı.

Seçim dönemlerinde Politika Kasabasının Millet Bahçesine kurulan siyaset sahnesi göz kamaştıran ışıklarıyla büyüler insanı. Işıklar söndükten sonra sokağa dönenler, gün ışığının etkisiyle silüet olmaktan çıkıp cismani hal alır. Sahnedekilerin rol icabı giydiği kostümlerden sıyrılıp makyajlarını döktüğü an herkes ve her şey sahileşir…

O dem, cismani halin içindeki ruhani çalkantıyı bir başkası bilemez elbette ama söz konusu siyaset olunca birçok ölçüm aleti kullanılabilir. Bendenizde ölçü şaşmaz! Çünkü “Hal ehline hal satarım”! Üstelik “Terazim tartım bulunmaz”!

***

Bilinir ki; bir işin içinden çıkamadığım durumlarda ozanlara danışırım! Onlar iyi yol göstericidir. Ancak bu kez;

Ham armudu bile yemez ayılar
Hak lehine yükselirken sayılar
Yan yatıp dünyayı yutan dayılar
Bu eser bu emek siyaset midir

Diyen Mahzuni’nin şablonunu kullanmayacağım! “Mevce gelip coş eyleyen aşkımız” diyen Aşık Veysel’in coşkusunu da yaşamayacağım… Yapmak istediğim şey, Politika Kasabasının Siyaset Bulvarından geçerek Millet Bahçesine varıp, sohbetlere kulak vermek…

***

Bahçede biri ötekine diyordu ki;

- Ben sana dimedim mi, Angara’yı Mansur’un elinden kimse alamaz!

- Didin emme ne biliyim… Turgut da bek zayıf galdı…

Seçmen seçimini yaptı ama diyecekleri bitmemiş belli ki. Özellikle de emekliler ve asgari ücretliler dönüyor ağlıyor, yanıyor ağlıyordu bahçede. Onlara bakarken, “Ah edip çırpınan bülbüle döndüm” amma velakin ben de çaresizdim…

***

İsyan, nisyan, türkü derken ağaçtan ağaca seğirtip gölgesine tünemişleri dinledim.

Anladım ki;

Mansur Yavaş gerçekten siyasi değer olmuş
YRP ve Dem Parti kendince değer bulmuş
MHP bilge ile ne yapacağını bilmiş
AK Parti’yse kendini gözden geçirecektir

Kuruluşundan bu yana girdiği tüm seçimlerde ilk kez ikinci parti konumuna düşmek bunu gerektirir.

***

Bilen var mı acep aşkın bağını” diye adres soran Sefil Selimi’den tornistan bir türkü çalındı kulağıma;

Hırkalı’yım gardaş can üze üze
Sarpları geçtim de ulaştım düze
Avcıyım basarım izlerden ize

Siyasetin tanımı, tarifi, özü üzerine dörtlükler döken Hırkalı, bir kenarda kendince çalıp söylüyordu. Sözleri dikkate değerdi;

Hırkalı siyaset alıp vermektir
Oy diyeni oyup tokat vurmaktır
Sonra oy isteyip hayra yormaktır
Öyleyse çal oyna sen de oyalan