Pamuk Tohumlarında GDO Tespit Edildi: Şirket Yetkilisine 12 Yıl Hapis İstemi Pamuk Tohumlarında GDO Tespit Edildi: Şirket Yetkilisine 12 Yıl Hapis İstemi

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eşbaşkanı İbrahim Kara, Numune Hastanesi önünde yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı’nın 2025 bütçe teklifini sert bir dille eleştirdi. Kara, “Bütçe; hükümetlerin demokratik duruşunu, sosyal haklara ve özgürlüklere bakışını gösteren bir ekonomik plan ve siyasi belgedir,” dedi. Herkesin ödediği vergilerin nasıl harcandığını bilme ve bu süreci denetleme hakkı olduğunu vurgulayan Kara, bu yılki bütçe görüşmelerinin yine kapalı kapılar ardında yapıldığına dikkat çekti.

Neoliberal Politikalarla Sağlık Göz Ardı Ediliyor

2019’dan bu yana bütçe açık vermeye devam ediyor ve hükümet, ek bütçelerle durumu geçici olarak çözmeye çalışıyor. Kara, pandemi ve depremler sonrasında bütçe açıklarının yükünün emekçilere ve dar gelirli kesimlere yıkıldığını, sermaye dostu politikalarla hareket edildiğini savundu. Sağlık Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe teklifinde, geçmiş yıllarda olduğu gibi neoliberal sağlık politikalarının sürdüğünü belirten Kara, sağlık emekçilerinin ve halkın bu bütçede yine görmezden gelindiğini ifade etti.

Kara, sağlığa ayrılan bütçenin yeterli olmadığını ve koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan payın her yıl azaldığını belirtti. Sağlık bütçesinin %10’un üzerine çıkarılması gerektiğini vurgulayan Kara, 2024 bütçesinde %6,6 olan payın 2025’te %6,9’a çıktığını, ancak bu artışın yeterli olmadığını söyledi. 2025 yılında sağlığa 1 trilyon 20 milyar TL ayrıldığını ifade eden Kara, bu rakamın resmi enflasyonun altında kaldığını ve gerçek sağlık ihtiyaçlarını karşılamadığını belirtti.

ankara-sesKoruyucu Sağlık Hizmetleri Alarm Veriyor

Kara, koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine dikkat çekerek, bu hizmetlerin sadece hastalıkları tedavi etmeyi değil, aynı zamanda hastalık risklerini erken tespit etmeyi ve toplum sağlığını korumayı hedeflediğini belirtti. Ancak 2025 bütçesinde koruyucu sağlık hizmetlerine yeterli kaynak ayrılmadığını ifade eden Kara, bu durumun sağlık sisteminde ciddi sorunlara yol açacağını söyledi. Aşıya erişim sorunları, 15 yaş üstü obezite oranının %30’a ulaşması ve meme kanseri tarama oranlarının düşük kalması gibi göstergelerin, bu yetersizliği ortaya koyduğunu belirtti.

Kara, Şehir Hastaneleri ile ilgili eleştirilerini de dile getirdi. Kamu-Özel İşbirliği modeliyle yapılan bu hastanelerin, kamuya maliyetinin sürekli arttığını ve kent içinde yoğunluk yaratarak halk sağlığını olumsuz etkilediğini ifade etti. 2025 yılı bütçe teklifinde Şehir Hastanelerine ayrılan kira ödemeleri, Sağlık Bakanlığı bütçesinin %10’unu oluşturuyor. Kara, bu ödeneklerin kamu yararı yerine özel şirketlerin çıkarlarına hizmet ettiğini savundu.

İbrahim Kara, 2025 bütçesinde kadın sağlık çalışanlarının sorunlarının görmezden gelindiğini belirtti. Sağlık çalışanlarının %57’sini kadınlar oluşturmasına rağmen, eşit işe eşit ücret talebinin hâlâ karşılanmadığını ifade etti. Kadınlar için kamu kreşlerinin açılmaması ve kadın ihtiyaçlarının dikkate alınmaması da eleştirilen konular arasında yer aldı.

sağlık-eylem-ankaraÖzel Sağlık Sektörünün Büyümesi Kamu Sağlığını Tehdit Ediyor

Kara, son 20 yılda özel sağlık sektörünün kamu sağlık hizmetlerine kıyasla iki kattan fazla büyüdüğünü ve sağlığın metalaşmasının hızlandığını belirtti. Özel sektörün denetimden yoksun büyümesi, sağlık skandallarına ve yaşam hakkı ihlallerine neden oluyor. TÜİK verilerine göre, özel sektörün sağlık harcamalarının %94.4 arttığı ve bu durumun kamu sağlık hizmetlerini tehlikeye attığı ifade edildi.

İbrahim Kara, 2025 bütçesi için SES’in taleplerini şöyle sıraladı:

  • Gelir vergisi içinde kurumlar vergisi payı artırılmalı, dar gelirli kesimlerin vergi yükü azaltılmalıdır.
  • Sağlık Bakanlığı bütçesinin genel bütçe içindeki payı %10’un üzerine çıkarılmalıdır.
  • Özel sektör yerine kamu sağlık hizmetlerine daha fazla kaynak ayrılmalı ve sağlık hizmetleri kamu yararı gözetilerek sunulmalıdır.

Kaynak: Cansel Yıldız