Dünyanın en büyük krizlerden tarım krizi kapıda mı? Tarım veya ziraat, bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, bu ürünlerin uygun koşullarda muhafazası, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanmasını ele alan iş kolu ve dahi bilim dalıdır. Diğer bir ifade ile insan besini olabilecek ve ekonomik değeri olan her türlü bitkisel-Hayvansal ürünün bakım, besleme, yetiştirme, koruma ve mekanizasyon faaliyetlerinin tamamı ile durgun sularda veya özel alanlarda yapılan balıkçılık faaliyetlerinin tümüdür. Kısaca tarım insan ve canlılar için gerekli gıda ve besinlerin topraktan, sudan, havadan üretme şeklidir. Hiç düşündünüz mü? Çiftçi üretmese, ya da üretemese ne olurdu? Cevabı basit yokluk olur.
Dünyada bazı değişiklikler tarımsal faaliyetlerin dengesini bozuyor bunun en başında küresel ısınma gelmektedir. Buzulların kutuplardan koparak buz stoklarının azalması verimli tarım alanlarının kuraklık ve diğer etkenlerden verimsiz hale gelmesi, çöllere yağan yağmur ve karın çöl bitkilerini yeşertmesi ekolojik sistemin bozulduğunu gösteriyor. Vahşi sulama yöntemleri, erozyon, ilkel tarım yöntemi, genetiği bozulmuş tohumlar, hormonlar, gübreler ve birçok etken tarımda üretimi etkiliyor.
Bilinçsiz tüketim ve israfta tarımın en büyük düşmanlarından. Türkiye'de tarım ve gıda alanında, gıda enflasyonu, tarımsal üretimin girdi maliyetlerinin artışı, çiftçilerin kazancının erimesi ve çiftçi borçluluğunun artışı gibi pek çok başlıkta derinleşen sorunlar artık bir gıda krizine sürüklendiğimizi göstermektedir. Üretici tarım arazilerin ekemez hale geldiğinden köyden kente göçler arttı. Göç edenler ise hizmet sektöründe temizlik, güvenlik gibi işlere girerek askeri ücretle çalışmaya başladı. Uzman çiftçiler tarım yerine farklı iş kollarında çalışarak üretimden uzaklaşmaya başladılar. Devletin verdiği teşvik ve destekler yetersiz kaldı. Miras yoluyla küçülen tarım arazileri, tarım dışında kullanılan araziler, çiftçi kooperatiflerinin yüksek faizli ve pahalı ürün ve borç verme politikaları çiftçiyi bitirme noktasına getirdi. Hayvancılıkta yem ve saman girdileri artarken, gelir gider dengesizliği süt ve et üretiminde büyük gerilemelere neden oldu. Yaş sebze üretiminde üretici zarar ederken aracı ve kooperatifler üreticinin sırtından kazançlarına kazanç katması beraberinde hayat pahalılığı getirdi.
Dünyada, gelecek on yıl içinde büyük bir tarım ve gıda krizinin patlak vermesi bekleniyor. Devletler ise çareyi ülkelerinden kilometrelerce uzaktaki toprakları kiralamakta veya satın almakta arıyor. Kara Kıta Afrika ise en çok rağbet gören coğrafya.Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile OECD raporlarına göre önümüzdeki 10 yıl içinde gıda fiyatlarında yüzde 40’a varan artışlar olacak. Buna bağlı olarak dünyada bir gıda krizinin patlak vermesi kaçınılmaz görünüyor. Özellikle 2023 yılından sonra dünya nüfusundaki hızlı artış, hane başına düşen gıda harcamasını yüzde 30 artıracak. Gıda arzındaki sıkıntılar kalıcı problemlere yol açarken tarım ürünlerinin yakıt üretiminde kullanılması gıda krizini derinleştirecek. Bu gelişmelerden etkilenmek istemeyen gelişmiş ülkeler, çareyi yurtdışında uzun süreli toprak kiralama veya satın almakta buluyor. İleride doğacak gıda açığını bu yolla gidermeyi planlayan Batılı ülkeler, özellikle Afrika’ya yoğunlaşıyor. Batılı ülkeler tarafından satın alınan veya kiralanan toprakların büyük bölümü, açlıkla boğuşan Afrika’da yer alıyor. Kara Kıta’da bu yolla el değiştiren toprak miktarının, 47 ila 56 milyon hektar arasında olduğu tahmin ediliyor. Afrika’dan en fazla toprak alan ülkelerin başında İngiltere, ABD ve Çin geliyor. Kongo, Endonezya, Filipinler ve Sudan ise en fazla toprak kiraya veren ülkeler. Kongo, yüzölçümünün dörtte birine tekabül eden 8,1 milyon hektar tarım arazisini kiraya vermiş durumda.
Çiftçimiz gıda üretim konusunda can siper hane çalışıyor, toplumumuzun ve devletimizin bütün birim ve organlarıyla ve hatta sivil toplum örgütleriyle üreticiye destek vermesi gerekiyor. Tarım ve Gıda krizine şimdiden tedbir alınmazsa ileride yaşana bilecek kriz kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımıza çıkacak. Allah çiftçimizi korusun ve yardım etsin.
Allah’a ısmarladık, hoşça kalın.