Altındağ belediye Başkanı Veysel Tiryaki önceki gün Cuma namazına gittiği sırada Altındağ belediyesi önünde bir süredir eylem yapan işçilerin yanına uğradı.

Burada çadırın kaldırılması yönünde uyarılarda bulunan Tiryaki ile işçiler arasında sözlü tartışma yaşandı.

Tartışmanın şiddetlenmesinin ardından Tiryaki ile yanında bulunan belediye yöneticilerinin çadıra müdahale etmeye çalışması sonucu arbede çıktı.

Tabi bu durum birilerini hemen harekete geçirdi.

Altındağ Belediyesi AK Partili Belediye Başkanı tarafından yönetildiği için AK Parti karşıtı medyada  ve bu çevreler de büyük yer buldu.

Üstelik Hizmet-İş Sendikası Hak-İş’e bağlı bir sendika .

Yani genelde hükümet ve AK Parti yanlısı.

Ama sendika ne hikmetse Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’ye karşı bir olumsuz tablo çizmenin uğraşında.

Basına yansıyan görüntülerde işin şirazesini kaçıran bazı medya kuruluşları bakın nasıl başlık atmış ;

“Eylem Yapan İşçilerin Çadırına Müdahale Eden AKP’li Belediye Başkanı Veysel Tiryaki Bir İşçiye Yumruk Attı”

“AKP'li Altındağ Belediye Başkanı Tiryaki işçilerin çadırını yıktı, sendika şube başkanına yumruk attı.”

“AKP'li Başkan Veysel Tiryaki işçilere küfür etti, yumruk attı, çadırlarını yıktı!”

Söz konusu görüntüleri bir televizyoncu olarak defalarca izledim.

Başkan Tiryaki’nin kimseye yumruk atağı falan yok.

Zaten görüntüyü geçen ve arakasındaki bir ses de başkan hakkında çeşitli yorumlar yapıyor.

Yani bu işi planlanmış bir tezgâh.

Bir de başkentte siyasette marka isim olmak zor.

Bu zoru başaran Veysel Tiryaki’ydi.

Şimdi marka ismi sürdürmek de çok daha zor.

İşte zor alanı Veysel Tiryaki yapmıyor.
Hizmetleriyle.

Ancak birileri bundan rahatsız olmuş.

Tam Başkan Tiryaki, hizmete odaklanmış geçmişin izlerini silip yeniden temiz bir sayfa açacakken hemen devreye bir şeyler sokuluyor.

Hizmet-İş Sendikası’nın ve işten atıldığını söyleyen işçilerin yargı yolunu denemelerini tavsiye ederim.

Çünkü yargı haklı çalışanın yanındadır.

Eğer bir haklılıkları varsa tekrar geri ödeneceklerdir.

Böyle belediye önünde çadır kurup, o ilçede binlerce vatandaştan oy almış belediye başkanını rahatsız etmekle, belediye çalışanlarına ve mahalle sakinlerini rahatsız etmekle bu hak alınmaz.

İşte Cuma günkü olayların bence kısaca izahı bu.

Zaten Başkan Tiryaki’de bakın bir geniş bir açıklama yapmış bu konuda:

“Belediyemiz bünyesinde çalışan Hizmet-İş Sendika üyesi tek bir işçimiz yoktur.

Belediyede çalışan yaklaşık 1400 işçimizin tamamı bu süreçte belediye yönetiminin yanında yer almıştır.

Göreve başladığım 1 Nisan 2024 tarihi itibari ile belediye personellerimize tek kuruş borcumuz yoktur. Yaklaşık 31 bin TL ile 43 bin TL arasında maaş alan belediye işçilerimizin maaşı benim dönemimde bir gün gecikmemiştir. Bugün belediyemizde çalışan hiçbir personelimizin belediyeden alacağı bulunmamaktadır.

Buna rağmen belediye binamızın önünde Hizmet-İş Sendika temsilcileri
tarafından yaklaşık 15 gündür yasal olmayan ve usulsüz şekilde, başka yerlerden taşıyarak getirdikleri provokatörlerle izinsiz eylem yapılmaktadır. Yaptıkları eyleme belediyemizde çalışan tek bir personel katılmamış, sendikanın yanında olmamıştır.

Günlerdir ıslık ve düdük çalarak, kötü sözler sarf ederek hem mahalle
sakinlerinin, hem belediyemize gelen vatandaşlarımızın, hem de belediye
çalışanlarımızın huzuru bozulmuştur. Sözde sendika temsilcilerine bu süre zarfında hiçbir tepkimiz olmamış, nezaket kuralları içerisinde bugüne kadar kendilerine müsamaha gösterilmiştir.

Bugün ise öğlen saatlerinde belediyemize gelen resmi bir heyeti uğurlarken kapı önünde tarafıma yönelik hakaret, tehditvari ve argo çıkışlarla, izinsiz olan gösterilerini maalesef taşkınlık seviyesine taşımışlardır.

İlk esnada yanımda hiç kimse olmadan tek başıma sendika temsilcilerini sakinliğe davet etmek üzere bulundukları alana doğru yönelmemle, şahsıma yapılan hakaret ve argo çıkışlar nedeniyle bir arbede yaşanmıştır. Olayı gören belediye personellerimizin de hızla olay yerine gelmesi ile maaselef tansiyon yükselmiştir. Bugünkü olay bundan ibarettir.

Bu süreçte işçilerin yanında olmadıkları gibi, sadece kendi çıkarları için hareket eden sendika temsilcilerinden şu sorularıma yanıt bekliyorum.
Bizden önceki beş yıl boyunca Altındağ Belediyesi işçilerimizin sigorta prim ve vergileri ödenmezken neredeydiler?

Bu yıl ekonomik koşulları da göz önüne alarak işçinin maaşından kesilerek
sendikaya ödenen ve bir yevmiye tutarında olan sendika aidatını yarıya düşürmeleri ile ilgili yaptığımız talebe neden şiddetle karşı çıktılar?

1 Nisan 2024 tarihinde büyük bir borç yükü ile devraldığımız belediyeyi, sırf
sendikal başarı elde etmek uğruna iş yapamaz duruma neden getirmek
istemektedirler?

Hizmet İş Sendikasının Altındağ temsilcileri eğer işçi kardeşlerimizi gerçekten düşünüyor olsaydı, Kasım ve Aralık aylarında gerçekleştirdiğimiz tüm görüşmelerdeki uzlaşmacı tavırlarımızı geri çevirmezlerdi.

Altındağ’ın seçilmiş belediye başkanı olarak Altındağlıların alın terini onlara teslim etmeyeceğimizi. Altındağ’ın hakkını sonuna kadar savunacağımızı, bu konudaki haklı mücadelemizi sürdüreceğimizi iletmek isterim.

Bu süreçte dün olduğu gibi bugün de yanımızda dimdik duran belediyemizin tüm personellerine, tüm işçi kardeşlerime şükranlarımı sunarım.”


Saygılarımla….