Baharın gelişi tabiatın uyanışı Nevruz; aslı Farsça bir kelimedir. Arapçalaştırmış şekli, Neyruz'dur. Nevruz'un anlamı; yeni gün demektir. Nevruz bayramı, Fârislerin (Perslerin) bayramlarından birisidir ve onların en büyük bayramı sayılır. Bu günü bayram olarak ilk defa kutlayan kişi, Perslerin ilk krallarından olan Cemşid'dir (Cemşâd diyen de olmuştur). Nevruz: Fârisî yılın ilk günleri olup bu ilk günlerden sonra beş gün daha devam eder. Mısır'daki Kıptîler de (Mısır'ın Hristiyan Arapları) Nevruz'u kutlamaktadırlar. Kıptîlere göre Nevruz, yılın ilk günü olup Şem Nesîm (Meltem Kokusu) Bayramı olarak bilinmektedir. İmam Zehebî -Allah ona rahmet etsin-, "Teşebbuhu'l-Hasîs bi Ehli'l-Hamîs"; s: 46'da şöyle demiştir: "Nevruz'a gelince, Mısır halkı, aşırıya giderek bu günü kutlamaktadırlar. Nevruz, Kıbtîlerin yılının ilk günü olup onlar bu günü bayram olarak kutlamaktadırlar. Müslümanlar da bu konuda onlara benzemektedirler." (Medine-i Münevvere İslâm Üniversitesi Dergisi; sayı: 103-104). Müslümanların, Ramazan bayramı ile Kurban bayramının dışında kutlayacakları başka hiçbir bayramları yoktur. Bu iki bayramın dışındaki bayramlar câiz değildir
Kürtlerde nevruzun Demirci Kawa Efsanesi'ne dayandığına inanılır. Kürt mitolojisindeki Kawa efsanesine göre, günümüzden 2500 yıl öncesinde Zuhak (Bazı kaynaklara göre Dehak) adında Asurlu çok ama çok zalim bir kralın altında yaşayan Kawa adında bir demirci vardı. Bu kral tam bir canavardı ve efsaneye göre her iki omuzunda da birer yılan bulunuyordu. Her gün bu iki yılanı beslemek için Kürtlerden iki genci sarayına kurban olarak getirtip aşçılarına bu iki çocuğu öldürtüp beyinlerini yılanlarına yemek olarak verdiriyordu. Aynı zamanda bu canavar kral ilkbaharın gelmesini de engelliyordu. En sonunda bu zulümden bıkan ve bir şeyler yapmak isteyen Armayel ve Garmayel adlı iki kişi kralın sarayına mutfağa aşçı olarak girmeyi başarırlar ve Kralın yılanlarını beslemek için beyinleri alınarak öldürülen çocuklardan sadece birini öldürüp diğerinin gizlice saraydan kaçmasına yardımcı olurlar. Böylece ellerindeki bir insan beyni ile kestikleri bir koyunun beynini karıştırarak yılanlara vererek her gün bir çocuğun kurtulmasını sağlamış olurlar. İşte bu kaçan kişilerin Kürtlerin ataları olduğuna inanılır ve bu kaçan çocuklar Kawa adlı demirci tarafından gizlice eğitilerek bir ordu haline getirilirler. Böylece Kawa'nın liderliğindeki bu ordu bir 20 Mart günü zalim kralın sarayına yürüyüşe geçer ve Kawa kralı çekiç darbeleri ile öldürmeyi başarır. Kawa etraftaki tüm tepelerde ateşler yakar ve yanındakilerle birlikte bu zaferi kutlarlar. Böylece Kürt halkı zalim kraldan kurtulmuş olur ve ertesi gün ilkbahar gelmiş olur.
On iki Hayvanlı Türk Takviminde görüldüğü üzere Türklerde de çok eskiden beri bilinmekte ve törenlerle kutlanmaktadır. Türklerde Nevruz hakkında başlıca rivayet, bugünün bir kurtuluş günü olarak kabul edilmesidir. Yani Ergenekon'dan çıkıştır. İşte bu nedenle bugün Türkler de Nevruz, yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilmiş ve günümüze kadar bayramlarda kutlana gelmiştir. Orta Asya'daki Türk topluluklarından Azeri, Kazak, Kırgız, Türkmen, Özbek, Tatar, Uygur Türkleri, Anadolu Türkleri ve Balkan Türkleri Nevruz geleneğini canlı olarak günümüze kadar yaşatmışlardır. Kadim Türk yurdu Doğu Türkistan’da ortaya çıkan ve Türklerle beraber Anadoluya ve bütün Türk coğrafyasına yayılarak binlerce yıldır ananevi törenlerle kutlanan Nevruz-Yeni yıl bayramı Türk topluluklarında Nevruz, Noruz, Navrız, Newroz, Naurus, Ergenekon ve Bozkurt gibi adlarla anılmakta ve bütün Türk boylarında kutlanmaktadır. Nevruzu en tenteneli (şaşalı) şekilde kutlayan Azerbaycan Türkleri bugüne Noruz/Yeni Yıl yada Ergenekon demektedirler. Kırım Tatar Türklerinde de Nevruz geleneği bütün canlılığı ile yaşamaktadır. Kırım Tatar Türkleri bu kutlu güne Navrez adı vermektedirler. Batı Trakya Türklerinin Mevris, Çuvaş Türklerinin de Naurus dedikleri bu gün Osmanlı Türklerinde de kutlanmaktaydı. Osmanlı coğrafyasında sayılı günlerden birisi olarak kutlanan bu günde güneşin koç burcuna girdiği anda Nevruziyye adı verilen bir macun/tatlı yemek gelenek haline gelmiştir. Kültür, bir milleti millet yapan değerler bütünüdür. Kültürün en önemli unsurları ise içinde binlerce yıllık bir geçmişi barındıran gelenek ve göreneklerdir. Yeryüzünde yaşayan en eski kavimlerden olan Türklerin, tarihi derinliklerinden gelen zengin kültürel değerleri, gelenek ve görenekleri vardır. Nevruz şenlikleri, Türklerin tarihin bilinen devirlerinden itibaren kutladıkları milli bayramlarından birisidir. Allah'a ısmarladık. Hoşça kalın.