Kendimizle ilgili kafa yormamız gereken o kadar çok şey var ki; düşünmemiz için durmamıza hatta duraklamamıza bile izin vermiyorlar…

Kendimizle ilgili kafa yormamız gereken o kadar çok şey var ki; düşünmemiz için durmamıza hatta duraklamamıza bile izin vermiyorlar… Bin yıldan fazla zamandır bu topraklarda ve mücavir ülkelerde savaşmaktan feleğimiz şaştı! Bu yüzden, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlık sebeplerinden Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum yılını biliyoruz ama doğum gününü bilmiyoruz! Yunus Emre’mizin, Pir Sultan Abdal’ımızın, Nasrettin Hoca’mızın ve daha pek çok değerimizin yaşını, yerini, yurdunu da bilmiyoruz. Birçok yerde mezarları bulunması ondandır…

Her şeye rağmen… Doğmanın ve hayatta kalmanın şans sayıldığı ortamlarda lider vasıflı insanlar yetiştirmiş olmak ve mucize kertesinde başarılara, zaferlere imza atmak Anadolu’yu Türk yurdu yapan güçtür…

KONUMUZ BU DEĞİL; ŞU…

Sofokles, Milattan Önce 496’da doğan ve 406’da ölen, Antik Yunan’ın üç büyük tragedya yazarından biri. Zengin bir silah tüccarının oğlu olan bu zat, taaa o zaman demiş ki:

- İnsanoğlunun hiçbir icadı para kadar fesat verici değildir. Ülkeleri talan ve yerle bir eden odur…

Bu yazının aşağıdaki satırları 6 yıl önceki yazımdan alıntılardan oluşuyor. Siz her satırını Sofokles’in ‘para’ ile ilgili sözünü hatırlayarak okuyun. Şöyle…

SİBER SILDIRI TEHDİDİ…

Türkiye genel olarak birilerinin hedefinde ama özellikle bankacılık sistemimiz ile ülkemizin gözbebeği şirket ve kuruluşlar çok yönlü saldırı tehdidi altında.

“Türkiye’deki şirketlerin siber güvenlik yaklaşımı” konulu araştırmaya göre, Türkiye’ye yapılan siber saldırılarda artış var.

Türkiye’de faaliyet gösteren 250 kurumun katılımı ile gerçekleşen siber güvenlik araştırması, aslında Türkiye’nin bu konuda ne kadar uyanık olması gerektiğini de ortaya koyuyor.

Ticari kuruluşların yüzde 47’si, 2011 yılından bu yana maruz kaldıkları siber saldırıların sayısında artış olduğunu söylüyor. Araştırma, Türkiye’deki şirketlerin dörtte üçünün halen uygulamakta olduğu bir siber güvenlik politikası bulunduğunu; bu kurumların yüzde 43’ünün siber güvenlik politikalarını günlük, haftalık ve aylık bazda gözden geçirdiğini ortaya koyuyor… Aman ha;

Bu fani hayatta olmaza yer yok
Olacaksa bi’şey olacak zor yok
Okey oynar iken elinde per yok
Çift jokerin olsa ne işe yarar

ÇALIŞANLAR TEHDİT Mİ?

Şirketler açısından siber saldırı elbette hayati önemde bir risktir. Bu riskin sebepleri arasında; ‘kötü amaçlı

yazılımlar’ yüzde 94 ile başı çekebilir, hackerlar yüzde 68 ile onları takip edebilir; ama; çalışanların bu istatistikte yüzde 42 ile üçüncü sırada yer alması, eski çalışanların yüzde 33 ve rakiplerin yüzde 28 ile siber güvenliği tehdit eden diğer faktörler olarak sıralanması, ilginç ötesi bir anlam taşımıyor mu?

Belki de bu ‘ilginç ötesi’likten kaynaklanan bir veri çok önemli… Sözünü ettiğimiz araştırmayı yapan CSC’nin Türkiye Genel Müdürü Alev Alp Esen’in verdiği bilgilere göre, “araştırmaya katılan kurumların yüzde 77’si, çalışanlarını siber güvenlik politikalarının bir parçası görürken, çalışanlar açısından en büyük riskler bilgi güvenliği ve verilerin sızdırılması olarak öne çıkıyor.”

TÜRKİYE’YE SALDIRILAR…

Yukarıdaki veri ve bilgileri, “Türkiye ekonomisine yönelik inanılmaz saldırılar”la birleştirince konu daha bir önem ve anlam kazanıyor…
(…) Her şeye rağmen Türkiye dimdik ayakta; amma velakin;

Müşkülce hayatı görmezden gelen
Soru, sorun varsa sormazdan gelen
Farkındayken bile yormazdan gelen
Görmeli, sormalı, yormalı bence