Siyaset üzerine ne çok yazı yazmışım! Berilere gelerek, iki yıl önceki yazımın girişine baktım; demişim ki; - Siyaset konusunda Amerikalılar ne kadar malsa, Türk insanı o kadar sahada hatta masadadır.

Siyaset üzerine ne çok yazı yazmışım! Berilere gelerek, iki yıl önceki yazımın girişine baktım; demişim ki;
- Siyaset konusunda Amerikalılar ne kadar malsa, Türk insanı o kadar sahada hatta masadadır.
Görüşün değişti mi derseniz, aksine, katmerlendi! Güncele geleyim…

YILLAR ÖNCE DEDİĞİM GİBİ…

Gündem yerel seçim ama içimiz dışımız siyasete bulanmışken, yıllar önce, akraba siyasetinin sakıncalarına dikkat çekişimi dikkatinize sunmak istiyorum. Demiştim ki; Aman dikkat! Siyasette tehlike her dem en yakındadır! Bir bakmışsınız püsküllü bela olup dolanmışlar boynunuza! İş ortağınız, avukatınız, eşiniz /dostunuz, oğlunuz / kızınız da olsa paçayı kaptırmışsanız tuş olmanız kaçınılmaz hal alır.
Demem o ki;
Siyasette emmi, halalar gördüm
Güzellik yanında belalar gördüm
Kondular, rezidans, helalar gördüm
Kazanan kazandı, kaybeden gitti

HERHANGİ BİRİNİ OLAYIM DERKEN

Şu diyeceğim için çok geç biliyorum ama; ‘Kazanan’ dedim de siyaset, öncelikle ‘kazanma sanatı’dır! Kaldıramayacağın yükün altına girmemek kadar önemlidir kazanamayacağın seçime girmemek! Vekil olayım derken kendi kendine sakil olmak, başkan olayım derken şaşkın olmak yani vezir olayım derken rezil olmak da var işin sonunda.

KAZAN / KAZAN FORMÜLÜ…

Son yılların moda deyimi hem uluslararası ilişkilerde hem de siyasette dile getirilen ‘kazan / kazan’ formülü. İyi, hoş da;

Siyaset dediğin kaynayan kazan
Marifet; pişerken pişmeden kazan
Kazanırken gördüm mezarın kazan
Dikkat kadar rikkat ister siyaset

Mevzu derin olduğu için incelikten, nükteden kopmamak gerekiyor.
Yunus Emre’den tornistan “siyaset, siyaset bilmektir / siyaset kendin bilmektir” derim amma kelleyi, paçayı kaptırmamak da önemli.
***
Son sözüm olsun;
Kelle/paça bazı derde dermandır
Siyasetse her bir derde dermandır
Yeri gelir onmaz işe fermandır
Yeter ki paçayı kaptırma derde