ESMA ÖZDEMİR NURİ BEKTAŞ ANADOLU LİSESİ 10/A SINIFI
"FARELER VE İNSANLAR"
Fareler ve insanlar kitabının yazarı Steinbeck, romanın adını başlarda “Something Happened (Bir şey Oldu)” olarak belirlemiş fakat sonrasında Robert Bruns’a ait olan “To A Mouse (Bir Fareye)” şiirindeki “Fareler ve insanların en büyük planları, çoğu kez ters gider” dizelerinden ilhamla “Fareler ve İnsanlar” olarak kararlaştırmıştır. Ayrıca yazdığı bu eserdeki Lennie karakterini kendi arkadaşından ilham alarak kurgulamıştır.
Kitap, George ve Lennie adında iki arkadaşı anlatıyor. Bu kitapta güven ve saflığı en derinlerde hissedebilirsiniz. Lennie; saf ve kafasına ettiğini yapan, iri yapılı, çocuk ruhlu bir adamdır. George ise zeki, düşünebilen biri… Bu iki arkadaşın tek hayali çiftlikten bir ev satın alıp mutlu yaşamaktır.
“Günün birinde parayı denkleştirip küçük bir ev satın alacağız, birkaç dönüm toprağımız olacak, bir ineğimiz, birkaç domuzumuz ve…Ve ihtiyacımız olan her şey kendi toprağımız olacak,” diye bağırdı Lennie. ‘Tavşanlarımız da olacak. Anlatmaya devam et George!”
Ancak Lennie, saf ve temiz olduğu için sürekli başına bela almaktadır. George ise Lennie’ye her ne kadar kızsa da ona göz kulak olmaya devam eder.
“George beni yanında istemiyorsan söyle yeter. Ben de tam şuradaki tepelerden birine çıkarım.” “...ama işte biriyle birlikte gezmeye alışıyor insan, sonra da onsuz yapamıyor.”
Lennie daha önce çalıştıkları Weed isimli çiftlikte yumuşak şeylere takıntısı yüzünden kovulmuştur.
“George kızın sadece elbisesini beğendim sadece elbiseye dokunmak istedim, fare tüyü kadar yumuşak görünüyordu. Başka bir amacım yoktu yemin ederim.” İkili bunun üzerine yeni bir çiftlikte çalışmaya başlarlar. Neler yaşayacaklarını bilmeden...
Eserin sayfa sayısı az ancak derinliği fazla olduğu için oldukça sürükleyici. Kitabı elinize aldığınızda zaman sizin için değersiz oluyor. Kitabı okuduktan sonra uzun bir müddet etkisi altında kalıyorsunuz. Sürekli George ve Lennie ikilisi kafanızı kurcalıyor. Eserde birçok duyguyu hissedebilirsiniz. Benim kitaptan anladığım anafikir, insanın aslında tek ihtiyacının sevgi olduğudur.
“İnsanın yüreğinin iyi olması için akla gerek yoktur. Bana zaten bu ikisi birlikte pek olmuyor gibi geliyor. Gerçekten akıllı bir adama bakıyorsun, hiç de iyi olmadığını görüyorsun.”
George belki de sadece arkadaşını korumak istemiştir. Belki de Lennie’ye iyilik yapmıştır. Lennie’nin ise George’a olan sadakatini en temiz haliyle hissediyorsunuz.
Gerçekten merak ediyorum, eğer o kitap karakterlerinden biri olsaydım, ben bu durumda ne yapardım? Büyük ihtimalle bir çocuğa karşı nasıl davranıyorsam Lennie’ye de öyle davranırım. Belki de George gibi onu kendi yöntemlerimle korumaya çalışırdım. İnsanın insan olma çabası en iyi bu şekilde anlatılabilirdi. Eserde gerçek yalnızlığın ne olduğunu basitçe öğreniyorsunuz.
“Gece burada tek başına bir adam düşün, işte ya kitap okuyor ya da bir şeyler düşünüp öylece oturuyor. Bazen düşüncelerini birine söylemek ister doğru mu yanlış mı diye ama kimsesi yoktur işte. Bir şey görünce bile onu gördüğünden tam emin olamaz gösterecek kimsesi olmadığından.”
“Sana bir şey diyeyim mi? İnsan çok uzun süre yalnız kaldı mı hastalanır, yalnızlıktan hastalanır.”
Yazarın Lennie karakterini arkadaşından ilham alarak kurguladığını söylemiştim.
Steinbeck bir röportajında Lennie’den şöyle bahsediyor: “Lennie gerçek bir karakterdi. Ancak arada birkaç farklılıkları var. O şuanda Kalifornya’da bir akıl hastanesinde. Haftalarca onun yanında çalıştım. O kitaptakileri yaşamadı sadece patronu onun ahbabını yakıp midesine de bir dirgen geçirdiği için canı acıyordu. Onu kaç kez bunu yaparken gördüğümüzü ve her seferinde durdurana kadar çok geç kalmış olduğumuzu size anlatamam.”
Sizin de kitabı kapatmak istemeyeceğiniz bir okuma olacağına eminim ve eğer hâlâ okumadıysanız hemen listelerinize eklemenizi öneririm. Şimdiden iyi okumalar dilerim :)