Sürdürülebilirlik denince akla çoğunlukla şirket ve ülke politikaları geliyor olsa da aslında bu kavram, dünyamız ve insanlık için bireysel düzeyde de uygulanabilecek birçok hayat tarzı değişikliğini içeriyor.
Sürdürülebilirlik denince akla çoğunlukla şirket ve ülke politikaları geliyor olsa da aslında bu kavram, dünyamız ve insanlık için bireysel düzeyde de uygulanabilecek birçok hayat tarzı değişikliğini içeriyor. Bu kavramla bireylerin, dünya üzerindeki olumsuz etkilerini azaltırken bir yandan da sağlıklarını gözetmeleri ve finansal durumlarını dengelemeleri mümkün. Sürdürülebilirliğe doğru atılan adımlar dünyaya ve doğaya gösterilen duyarlılığın yanında bireysel iyilik halini de beraberinde getiriyor. Bu nedenle bugünkü yazımda daha sürdürülebilir bir dünya ve yaşam için kişisel olarak yapabileceklerimizi değerlendirmek istedim.
Kişisel düzeyde sürdürülebilirlik nedir?
Sürdürülebilirlik kısaca, insanın varoluşunun doğa ve yaşadığı çevreyle uyum içinde olması ve dünya üzerinde bıraktığı olumsuz izlerin mümkün olduğunca azaltılması olarak tanımlanabilir. Bu da ancak olumsuz çevresel etkimizi azaltmaya çalışırken kendimiz için uzun dönemde faydamıza olacak kararları vermeye çalışmakla mümkün olabilir. Bu kararlar, mikro düzeyde naylon yerine kâğıt kullanmaya çalışmak kadar basit olabilirken makro düzeyde satın alacağımız arabanın çevreye olan etkisini göz önünde bulundurmak gibi canlı hayatını etkileyecek düzeyde büyük de olabilir.
Böyle kararların uygulamaya geçirilmesi ise ancak günlük hayatımızda sürdürülebilirlik kavramı konusunda farkındalığımızı artırarak mümkün olabilir. Elbette yaşamın temposu içinde gezegene olan etkimizi sürekli olarak gözetmek mümkün değil. Hatta yoğun bir iş gününde, kısıtlı sürede yenecek bir öğle yemeğinde kendimiz ve gezegen için daha sağlıklı olacak dengeli bir yemek seçimi yapmak aklımıza bile gelmez. Fakat nadiren de olsa ve aklımıza geldikçe uygulayacağımız sürdürülebilirlik kavramı uzun vadede tüketim alışkanlıklarımızı ve doğaya davranışımızı değiştirir. Bu uzun vadeli bir plan.
Finansal Açıdan Etkileri
Kış mevsiminin yaklaşması nedeniyle gardırobumuzu gözden geçirdiğimiz bir dönemdeyiz. Bu dönemde, basit bir tadilatla uzun zaman kullanabileceğimiz giysilerimiz yerine, tüketim alışkanlıklarımızın yönlendirmesiyle yenilerini almayı tercih edebiliriz. Ancak kısa süreli ve geçici rahatlama sağlayan bu kararlar, aslında uzun vadede hem finansal hem de çevresel olarak aleyhimize sonuçlanır. Bu nedenle bize gerçekten katma değer sağlamayacak şeyleri satın almak üzereyken iki defa düşünmeli ve hem bireysel tasarruflarımızı hem de yaratacağımız olumsuz çevresel etkileri göz önüne alarak sürdürülebilirlik kavramını hayatımıza katmalıyız. Bu gibi soruları, daha geniş bir perspektifle hayatın her alanına yayarak kendimize sorduğumuzda vereceğimiz cevaplar tüketim alışkanlıklarımızı uzun vadede değiştirecektir.
Seçimlerimizi sürdürülebilir şekilde yapmaya başladığımızda, aslında finansal durumumuza da olumlu katkı yapmaya başladığımızı fark ederiz. Bir anlamda “otomatik pilotta” yani düşünmeden yaptığımız tüketim yerine, üzerine düşünülmüş kararları hayata geçirmeye başladığımızda harcamalarımız ihtiyaçlarımıza yönelik olur. Unutulmaması gereken şey, kimi zaman azın çoktan fazla olduğu ve yaklaşımımızı değiştirdiğimizde uzun vadede finansal ve çevresel olumlu etkiler göreceğimizdir.
Olumlu Etkileri
Beslenme alışkanlıklarında yapılacak değişiklikler de sürdürülebilirliğin önemli parçalarındandır. Mevsime göre meyve ve sebze seçimi yapmak, sera üretimiyle elde edilen ürünlerin çevreye zararını azaltmasının yanında, daha dengeli bir diyete sahip olmamızı sağlar. Organik ve sezonluk ürünlerin daha pahalı olduğunu düşünüyor olabilirsiniz fakat aslında bu ürünlerin de ulaşılabilir olanlarını bulmak, hele ki gelişen internet uygulamaları ve dijital pazar yerleriyle pekâlâ mümkün. Siz bir deneyin...
Bir diğer kaçınılacak tüketim ise mikro plastiklerdir. Kullandığımız ürünlerin içerisinde bulunan katkı maddelerini ve çığ gibi büyüyen plastik yığınını daha da fazlalaştıran mikro plastikleri, tüketim yaparken göz önünde bulundurmamız gerekir. Verdiğim örnekler daha sürdürülebilir bir hayata atılan ilk adımlar olabilir. Bu örnekler bizi çevremizle uyum içine sokarken bu müdahalelerle kendimize finansal yönden daha güvenli bir gelecek inşa edebiliriz. Bu seçim ayrıca dolaylı olarak daha sağlıklı bir yaşam sürebileceğimizi de gösteriyor. Bireysel sürdürülebilirlik alanında farkındalığımız arttıkça, kararlarımızın günlük yaşamımızdaki olumlu etkilerini de daha fazla görmeye başlayabiliriz.