Haymana’da her şey yarım kaldığı için, bir şekilde sonu gelmediğinden veya yılan hikayesine dönüğü için “doğalgaz’ında gelmesi 3-5 seneyi anca bulur arkadaş” söylemi birçok kişinin dilinde.
Haksız mı vatandaş? Bunca yıl yaşadığı tecrübeden dolayı değil elbette. Ankara-Haymana Yolu ne zaman başladı, ne zaman bitti? Tam tarih olarak bilen var mı? Ben işin içinde olduğum halde ne zaman başlamıştı vallahi unuttum.
Bildiğim bir şey varsa o da her seçim öncesi “Ankara Yolu ya bitecek, ya bitecek” ten ibaretti. Seçimden sonra herkes hafıza kaybına uğruyor, kim demiş, ne demiş, ne zaman demiş, demişse nasıl demiş ile tüm cemaat suskunluğa bürünürdü. Yolda hasbel kader çalışan iki dozer gören “Aha valla yapılıyor” ile pembe hayallere dalardı. Nihayet bitti, bitmesine de hemen akabinde Akıllı Kavşak denilen karın ağrısı çıktı. Bir deli, Akıllı Kavşak yaptı, kırk akıllı düzeltmeye uğraştı.
Polatlı yolu da aynı “Arabın yalelisi” gibi uzadıkça uzamış, sündükçe sünmüş bir ara umutlar kesilmişti bile.
TMO’nun yeni siloları bir hayalet gibi tam da karşımızda duruyor. Yapımına ne zaman başlandığını hatırlayan var mı? Hani eskiden kim ne zaman doğmuş kimse bilmez, anasına sorardı. Anası da “Valla evladım tam bilmem ama sarı öküz alaca buzağıyı doğurduğu sene sen doğmuştun galiba” derdi. Sarı öküzün alaca buzağıyı doğurduğu seneyi hatırlayan yurdum insanı, kendi evladının doğduğu yılı bilmezdi. O gariban anayı hoş görmek lazım, çünkü sarı öküzün alaca buzağısı o günlerde bir insandan daha kıymetliydi. Çocuk desen boy boy, biri ölürse bir tane daha doğurursun, sıkıntı yok. Ama öküz önemli.
Onun için TMO’nun da bir kıymeti harbiyesi yok. Temeli atıldı, başında boy boy fotoğraflar çekildi mi? Çekildi. “Haymana’ya çok münasip bir hizmet yapacağız, herkese hayırlı olsun” dendi mi? Dendi. O gazla bir seçim daha kazanıldı mı? Kazanıldı. Ne zaman biterse bitsin, koy cebine gitsin.
İşte aradan kaç yıl geçtiği halde “Aha bu yıl, aha sonraki yıl, aha bir ara bitecek” İşte geldiğimiz nokta bu. TMO siloları orada hayalet gibi yerinde duradursun, biz burada hayaller kurmaya devam edelim; “Lan kesin seneye bitecek” diye.
İlçe Tarım Binası da aynı Halk Eğitim Merkezi gibi bir hışımla başladı ki, “Peh peh peh.. Bunlar 3 ayda anahtarı teslim ederler elimize” dedik. Ama elimize vere vere, “ileri tarihlerde bitecek inşallah”ı verdiler. İşte o “inşallahlar, maşallahlar” insanımızı karamsar yapıverdi.
O nedenle “doğalgaz gelecek” dediğimizde insanlar boş gözlerle bakıyorlar yüzümüze. Manşetten veriyoruz “Doğalgaz yola çıktı, aha şurayı aştı, aha ucu göründü, aha tepeyi de geçerse geldi ” diye. Gazeteyi okuyan “Gözünün çapağını yiyim haggatten gelecek mi? Ekmek Kuran çarpsın bu kış yakacakaz de” diye durup bakıp soruyorlar. “Valla bir aksilik olmazsa 31 Ekim de yakacağız” dediğimiz de, çok güzel okunmuş bir şarkıdan sonra söylenen söz gibi “bir daha söyle kurban olimm…” diyorlar.
Evet, belediye başkanımızın beyanına göre 31 Ekimde doğalgazımızı yakacağız. Ama burası Haymana. Müteahit iflas eder, ödenek yarım kalır, devlet çalışmayı başka yere kaydırır, “hele oyalanın seçime doğru yaparız” denir. Şırp diye kesilir çalışma. Ee.. bunlar olmuyor mu? Özellikle bizde çokça oluyor. Daha önce yaşadıklarımızı yazdım, tecrübeyle sabit yani.
Diyeceğim o ki, “doğalgaz geliyor” haberlerimize millet ister istemez mesafeli. Kafalarında hep “Ya o da yarım kalırsa” var. İnşallah bu defa olmaz. Ama yine de vatandaş, “Hele hanım doğalgazı yakta bir çay koy” demeden ikna olmayacak gibi.
HAFTANIN SÖZÜ: Zorla biat ettiğin kişiye gün gelir inanmaya da başlarsın.
SAYGILARIMLA