Bir yerde alkış varsa, elbette yerine göre zılgıtta olacak. Yan gelip yatanla, kendini işi için paralayan kişi ya da kurumları ayırmak gerek. Buyurun 2023’ün zılgıtlarına o zaman..
Bildiğin “Zırdeli” olan ama adını “Akıllı Kavşak” koyduğumuz bir yer vardı. “Her nefis ölümü tadacaktır” uhreviyatındaki gibi “her araç burada kaza yapacaktır” açmazında bir yerdi. Kafasına vura vura, sağını solunu yonta yonta az buçuk toparladık. Şimdi kendisi Yarım Akıllı Kavşak.
Burası yetmezmiş gibi şimdi de Polatlı Yolu üzerinde Deli Viraj çıktı. Kaç araç kaza yaptı, kaç tır devrildi sayamadık bir yılda. Peki çözüm, tedbir... hak getire. Birşeyler yapılması için daha kaç kaza olması, ya da birilerinin ölmesi mi gerekiyor? Sorumlusu Karayolları diye biliyorum. Levha ile, ikaz ile, asfalt ile belli ki çözülmüyor mesele. O zaman köklü kalıcı çözüm lazım. Yapın be mübarekler. Yola çizgi çektirene kadar bıkmadan yazdık. Şimdi de burasının elden geçmesi için yine usanmadan yazacağız.
Yüksek umutlarla açıldığında ağzımızı gere gere gülümsemiştik. Çünkü artık sağlam dişlerimiz, kendine güvenen gülüşlerimiz olacaktı. Zaman zamanı kovaladı ve en çok tartışılan, haklı olarakta dedikodusu yapılan bir kurum haline geldi Haymana Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi.
Neredeyse her 10 hastanın 8 tanesi Gölbaşı’na, Ankara’ya sevk edildi. “Uzman doktor, çocuk doktoru ya da malzeme yok” dendi, kışkışlandı. Gelen personelin, doktorun iyi niyetinden şüphem yok. Hatta güleç iyi insanlar olarak biliyorum. Ama hep birşeyler eksik kaldı burada. İnsanlarımızın sorunları çözülmedi, neredeyse hiçkimse de adam akıllı ilgilenmedi burası ile. Arada “Nasıl yaparlar böyle sorumsuzluk canım. Ben onların azı dişlerini sökerim” diyenler çıksa da zonklayan ve apse yapan biçare bakan bir kurum oldu çıktı. Neticede o yada bu sebeple doyasıya yüzümüzü güldürmedi Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi.
2023’te en çok itiraz ve şikayetler ENERJİ-SA’dan geldi. Ne köyler, ne de şehir merkezi memnun kalmadı. Haksızlar mı?
Biri yelpaze sallasa, kanepede yatan biri sert yellense elektrikler gitti. İki damla yağmur yağsa gözümüzü lambalara diktir “Acaba ne zaman kararacaklar” diye.
Köydeki vatandaş “Direkler, hatlar dedemle yaşlı, artık değiştirin” dedi. Şehirdeki ahali “Zırt pırt kesiliyor, kombilerimiz, elektronik eyşalarımız perte çıktı. Kim üstlenecek bu sorumluluğu” dedi. Kimse ne bir muhattap buldu, ne de “Nedir sizin derdiniz” diyen.
Zavallı bir kaç iyiniyetli personel var, sağa sola koşturmaktan helak oldu. Ama kurum olarak sınıfta kaldı ENERJİ-SA.
Geçtiğimiz hafta alkışladıklarım ile ilgili internet sitemize “Kaç para reklam bedeli aldın da bunları yazdın” demişti, değerli okurlarımdan birisi.
Ne yaparsın hayat ve geçim zor. Bu hafta da Karayolları bir avuç asfalt vermedi. Diş Hastanesinden yaptırdığım diş, muhallebi yerken kırıldı. Enerji-Sa’dan “İstersen bir çay içelim” teklifine karşın bir türlü elektrik alamadığımdan yazdım. Yaşasın intikam..
Bunlar işin şaka tarafı elbette. Ama el atılması, müdahale edilmesi ve düzeltilmesi gerekenleri de gündeme getirmek boynumuzun borcu. “Derdo” bir memleket olmayalım diye tüm çabamız.
Yiyoruz ama, çalışıyoruz da arkadaş :))))