CHP İlçe yönetiminde bir yıl önce Kasım Koç dönemi başlamıştı. Peki Koç Haymana İlçe Başkanı olarak görev süresince nasıl bir performans gösterdi, bundan sonrası nasıl olacak? Kendi pencerem ve fikriyatımdan konuyu bir masaya yatırma zamanı geldi de geçiyor bile.
Kasım Koç’un CHP ile gönül bağı gençlik zamanlarına dayanıyor. Kendi deyimiyle “Gözünü CHP’de açanlardan” Akıl baliğ olduğu günden bu yana bir şekilde partinin içinde olduğunu gururla söyler.
En büyük hayali bir gün Haymana İlçe Başkanı olmaktı. Seçimler kaybetti, yılmadı. Belki gençliğinin verdiği enerji belki de partisine olan sevdasından dolayı küsmedi, yılmadı ve en sonunda hayalini kurduğu, partisinin Haymana’daki en üst mertebesine ulaştı.
İlçe Başkanlığı koltuğuna oturdu, ama fazla kalmadı koltukta. Çünkü yapacak çok işi, vatandaşında ondan beklenti çok fazlaydı. Ankara Büyükşehirde Mansur Yavaş’ın kazanması ile üzerindeki sorumluluk ve yük katmerlenerek arttı. O da koltuğunu fazla işgal edecek zamanı bulamadı. İndi sahalara. Çokta iyi etti bence.
Ortaya Mansur Yavaş gerçeği çıkınca bizim rüzgara göre kendine yön tayin eden bazı vatandaşlarımız, bir anda CHP’li oluverdi. Bu meyillenme elbette tamamen duygusal (!) boyuttaydı. İlçedeki birçok kurum Büyükşehir Belediyesine geçince haliyle iş kapısı bir anda CHP tarafından açılmaya başlandı. İşte o zaman Koç’un kapısı daha çok çalınmaya, telefonu daha çok meşgul edilmeye başlandı. “Dededen aslında CeHaPe’liyiz başkanım. Bizim oğlanı da bir yerlere tıksak” serzenişleri feryada dönüştü. Küçük yer burası. Kimin kimlerin koltuğuna girdiğini herkes çok iyi biliyor.. ama neyse.
Başkan Kasım şu anda muhalefet görevini tek başına yürütmeye çalışıyor. Naci Sezer ile birlikte susan bir CHP’ye alışmıştık. Demokrasilerde iktidar kadar muhalefetin görevini yapması da önemlidir. İşte Kasım Koç her şeye rağmen muhalif bir kimlikle sahalara iniyor.
Daha önce de belirtmiştim, benim hiçbir siyasi partiyle gönül veya resmi bağım yoktur. Hatta son seçimlerde, yazılarımda etkilenmemek için veya kendi içimde tarafsız olmak adına oy bile kullanmıyorum. Ancak ortadaki bazı gerçekleri yazmamakta olmaz. Görevini yapan veya yapmaya çalışan, onun yanında yan gelip yatan herkesin artılarını veya eksilerini bir şekilde ortaya koymam gerek.
İşte bu minvalde muhalefetin şu anda tek temsilcisi olmaya çalışan Kasım Koç; eksikleriyle, hatalarıyla, yaptıkları veya yapamadıklarıyla meydanlarda. “Daha çocuk, henüz çok cahil siyaseti bilmiyor” diyorlar. Olsun.
Kasım Koç’un da bir kenara çekildiğini, sustuğunu, etliye sütlüye karışmayıp büyükşehir’in nimetlerinden kendi çapında faydalandığını düşünelim… Ortada muhalefet sıfatıyla kim kalır? Hiç kimse.
Kasım Başkan’ın öğrenmesi gereken çok şey var. Siyasetin cilvelerine karşı durmayı, oyunu kuralına göre oynamayı, her sakala göre tarak çalmayı bileceği zamanlarda gelecek. Beklenti de çok fazla. Özellikle Büyükşehir Belediyesi’nden. Bunların daha çok farkında olmak ve bugünden daha çok çalışması gerek.
Bu bir övgü yazısı değil, bir durum tespitidir. Bir gün eli, yüreği, bileği titrediğinde, siyasi olarak “çakallık” yapmaya kalktığında karşısında yine en çok ben duracağım ve eleştireceğim. Bugün memleketin Başkan Turgut’un yapacaklarına ne kadar ihtiyaç varsa, Koç’un muhalefetine de o kadar ihtiyaç var.
HAFTANIN SÖZÜ: Bu yıl hac yasaklanmış. Herkes yakınındaki şeytanı taşlayacak artık.