Haymana’nın her yeri buram buram tarih ve kültür kokuyor. Dereköy mahallesinde keşfedilmeyi bekleyen Gavur Kalesi ve bu kalenin karşısında kız kalesi var. Bu hafta sizler için Dereköy’deki tarihi yerleri gezdim ve araştırma yaptım. Yolları bozuk, bir yerden sonra yürünerek ulaşılabilen tarihi tepe, insan marifeti ile oluşturulmuş ve çok dik. Zirveye yürüyerek tırmanılıyor. Burası tamamen yığma (taşıma) toprak ile kaplanmış. Kalenin güney doğu cephesinde devasa büyük kayalardan sur duvarları bulunuyor. Biraz yukarısında iki asker kabartması belli belirsiz seçiliyor. Kesme büyük kaya taşlarından tahrip edilmiş mezar odası bulunuyor. Tahrip edilmiş çünkü defineciler zamanında buraları yağmalayıp tarihi dokuya zarar vermişler.
Kaynaklarda, Haymana'nın Dereköy mahallesinde, Kara Ömerli mahallesi yolu üzerinde bulunur. Yapılan araştırmalar sonucunda MÖ 1600-1700 yıllarında, Hititlerin egemenlik sürdüğü yıllarda yapıldığı tespit edilmiş olup, kalenin dış duvarlarında 2 adet belirgin asker kabartması ve günümüzde artık çıplak gözle zor seçilebilen bir kadın tasviri bulunmaktadır. Anadolu’da da önemli bir yeri olan Gavur Kalesi’nin kazısı Atatürk’ün isteği üzerine olmuştur. 1930 yılında Von Der Osten tarafından kazılan kalenin, kayaya işlenmiş kabartmaları, Hitit anıtı önemli kalıntılar arasındadır. Kabartmaların üzerinde oturan bir tanrıça ve karşısında ayakta duran iki asker vardır. Hitit dönemi hakkında fazlasıyla bilgi vermektedir.
Bu yapıtın hemen doğu tarafında kız kalesi bulunmaktadır, doğu roma döneminde yapıldığı tahmin edilen yapıt, gün yüzüne çıkarılmayı bekliyor.
Buralara ulaşım zor olduğu için, ziyaretçiler biraz zorlanacaklar, yön tabelaları da bulunmuyor, ana yol üzerinde küçük bir tabela dışında hiç bir işaret bile konulmamış. Bu bölge turizme kazandırılsa, alt yapısı yapılsa, yolları düzeltilse, kalenin keşfedilmeyen toprak altındaki yerleri keşfedilip Haymana’ya bir müze kazandırılsa iyi olmaz mı?... Bu kale hem bölgeyi kalkındırır ve oradaki insanlara yeni iş fırsatları doğurur, hem de bu tür keşifleri sevenlere tarihi bilgi ve eser yönünde katkıda bulunur.
Dereköylü hemşerilerimle ettiğim sohbette, bu kalelerin Kültür ve Turizm Bakanlığımızca ve ilgili üniversitelerce kazılıp içinde barındırdığı güzelliklerin çıkarılıp, sergilenmesini istiyorlar. Güler yüzlü ve bir o kadar misafirperver olan Dereköylüler, buralara gelecek olan turistleri ağırlamak istiyorlar. Ankara’da gezilecek yerler arasında Anıtkabirden sonra Gavur Kalesi ve Kız kalesi gelmektedir.
Kaplıcalardan sonra kültür ve tarih cenneti olan Haymana, turizmde hak ettiği en güzel seviyelere gelecektir. Öncelikle tarihi dokunun keşfi ve ortaya çıkarılması gerekli, bunun için siyasetçilerimizin ve bürokratlarımızın bu konularda epeyce mesai harcaması lazım.
Haymana’nın tanıtımı için romanlarımda ve kitaplarımda sık sık Haymana’ya yer veriyorum. Arşiv araştırmalarımda kayda değer akademik bir çalışmaya rastlamadım. Hacettepe Üniversitesinde öğretim görevlisi olan bir arkadaşımla, Haymana’yı anlatan bir kitap çalışmasına başladık, bu konuda bize katkı sağlamak isteyen olursa bana ulaşabilir. Kitabın içeriği Abdülhamit Han döneminden günümüze kadar Haymana, tarih, sosyoloji ve kültür konularında bir eser çalışması olacak.
Allah’a ısmarladık Hoşça kalın…