Kırmızı mercimek tohumu dağıtıldı… alanların bir kısmı sattı. Toprağa tohum olarak atılması gereken mercimeği fırına verip bir güzel yiyenlere selam olsun buradan. Bizde aşk başkadır..

Nohut tohumu dağıtıldı.. Daha nakliye yoldayken bir başkasına devredildi, parası ceplere indi. Nohut değil insanların çakallığı vicdanlarda gaz bile yapmadı.

Yıllardır daha kamyondan boşaltılmadan kömürler satıldı ve hala bu oyun devam ediyor. Cümle alem seyirci.

“Madem yarattın bari sahip çık” diye sitem ve nüktedan dolu yaradana bir serzeniş vardır.. bilirsiniz.

Bende Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a buradan sesleniyorum. Madem dağıtıyorsun, kimler gerçekten tarlasında üretiyor, kimler alıyor, kimler kullanıyor, kimler senin sırtından cillop gibi paralar kazanıyor bence sende sahip çık.

“Bana çalışmıyor desinler ama çalıyor demesinler” diye sesleniyorsun halka. On numara bir söz. Ama bu defa hepimizin olan malları birileri çok fena çalıyor. Buna vesile veya aracı olan, çanak tutan, görmezden gelen, susan, umursamayan herkeste bu hırsızlığa ortaktır.

Mansur Başkan; sen masumane bir şekilde çiftçiye, üreticiye bir şeyler yapmaya çalışıyorsun. Takdirle karşılıyoruz. Ancaaakk… çiğ süt emmiş birileri, sırf kendi çıkarları adına, kendi reklamları uğruna, siyaset veya rant kisvesi altında bir başkalarına çok fena peşkeş çekiyor bunu da bilesin…

* * * * * *

LEBALEP

Nurtopu gibi bir kelimemiz daha oldu “Lebalep” diye. Tıka basa dolu anlamında bir şey bu lebalep.

Nereden çıktı? Elbette iktidarın kongrelerindeki kalabalıklardan.

Daha önce yazmıştım; “Bu virüs hem parti tutuyor, hem de adam seçiyor” diye.

Parti Ankara’da kongresini yaptı geçen hafta. Salon ana baba günü. Millet kucak kucağa. Sosyal mesafeymiş, yasakmış hepsi hikaye. Ama çık oradan, kongrenin yapıldığı salondan 50 metre ileride bir çay ocağında iki kişinin yan yana çay içmesi yasaktı.

Ya da kongre salonundan 100 km Haymana’ya gel. Kahvehaneler, lokantalar, kafeler “Yassahh hemşerim” ile kapalıydı.

Onikibin kişi sırt sırta “Lebalep doluyuz..” yapıştır maşallahı.

İki kişi yan yana; “hani lan sosyal mesafe?...” Çak cezayı.

Neyseki yasaklar bu hafta bir nebze de olsa ve şimdilik sona erdi. Ama adı kaldı bahtiyar. Bir de geride bıraktığı maddi-manevi onulmaz yaralar.

Ehh bu dünyanın bir de öte tarafı var. Bu iki yüzlü uygulama bana göre bildiğin kul hakkına girmektir.

Pardonda yarın mahşerde hesap vermek yok mu sizin dinde? Malum mahşerde de lebalep olacak herkes. Orada da bir maşallahınızı alırız artık…

HAFTANIN SÖZÜ: Vücudunun su ihtiyacını tükürdüğünü yalamakla sağlayan insanlar var..

HAFTANIN HABERİ: Düğünlerde yaşanan “Valla çeyrek taktım” karmaşasını önlemek için düğün salonlarına kaynanalar tarafından VAR odası kurulması isteniyor.