AKP’den aday adayları hayli kalabalık olarak ilçe başkanlığına başvurularını yaptılar. Alayının gayesi “Haymana’yı kurtarmak”. İyi niyetlerinden zerre şüphem yok. Niyetleri halis olabilir, ancak iş icraata gelince bakalım ne olacak? Bekleyip göreceğiz.
Ben yine kendi penceremden şöyle bir süzeyim, gerisi sizin ve onların bileceği iş.
Dedim ya ben tarafsızım, “ama iş Haymana menfaatleri olunca akan sular durur” diye.
İşte memleket menfaatleri devreye girince bazı ceketi çıkarıp “adayım” diyenlere ufaktan yoklama çekmek lazım.
Bir defa senede veya seçimden seçime Haymana sokaklarını aşındıranlara mesafeliyim arkadaş. Ankara’da ikamet edip, Ankara’da ticari ve sosyal hayat kurarak Haymana kurtarılmaz.
Çankaya, Keçiören’de, Altındağ’da vs. esnafla haşır neşir olanlar Haymana esnafının derdini bilmez. Dünyalar ayrı, kazançlar bambaşka.
Orada fast-food işleten bir kafecinin derdini dinleyen, Haymana’da lokanta esnafının derdi ile dertlenemez.
Sakarya Caddesindeki çay ocağı işletmecisi ile hasbıhal eden, Haymana’da bir kahvecinin acı çayının demini anlayamaz.
Ulus Hal’indeki maydonoz satan bir manavın vergi yükünü kendine kılavuz seçen, Haymana pazarcısının marul ile bağına vakıf olamaz.
Yenimahalle’deki bir süpermarket işletmecisi ile laflayan ve “vay be ne sorunluymuşsun” diyen birisi, Haymana’da köşebaşı bakkalının çilesini anlayamaz.
Sincan Dodurga Köyündeki bir çiftçi ile komşu olan ve “Ben çiftçinin sorunlarını çok iyi biliyorum” diyen, Haymana Sinanlı Mahallesindeki çiftçinin yaşadığı sıkıntıları aynı kefeye koyamaz.
Yapılan iş, icra edilen meslek, edinilen kazanç ne kadar benzer olursa olsun, hatta oradaki işletmeciler de Haymanalı olsun fark etmez. Haymana’da ticari bir faaliyeti olanla aynı kefede tartmak akıllarla dalga geçmektir.
Yıllarca insan seli içindeki Ankara sokaklarında volta atanlar, bomboş Haymana sokaklarındaki yalnızlığı, o boş sokakların moral bozucu vehametini süzemez.
Adım başı bir sosyal etkinlik alanı Ankara’da gününü gün edenler, Haymana’da tek sosyalleşmek olan kahvehanede batak oynayanların ciğer parçalayan alternatifsizliğine deva olamaz.
Bunu bilmeyen veya bilemeyenler, seçimlere yakın Haymana’ya gelip kurtarıcılığa soyunuyorlarsa, bence soyundukları gibi giyinsinler. Zira Haymana’nın havası serttir ve çarpar adamı. Çünkü doğalgazlı sıcacık mekanlarında Haymana soğunu da unutmuşlardır çoğu.
Bu sözüm anlayana sayın memleket kurtarıcıları. 5 yılda bir geldikleri Canım memleketlerindeki (!) psikolojiyi de unutmuşlardır muhtemelen. Çünkü sokaklar artık uyandı. O sokaktakiler acı veya tatlı gününde, çarşısında, pazarında, gülerken, ağlarken, çile çekerken veya keyif yaparken hep yanında olan adayın tarafında olacağını söylüyor. En azından bugünkü izlenim öyle. Bunu da benden duymuş olun, sizlere de tüyo olsun. Çünkü kaybedince tüyenler bir 5 sene sonra yine Haymana’yı kurtarmaya geldiklerinde, derslerine bu defa daha iyi çalışsınlar.
Kopya çekmek yok, seçmen kopya çekenlerin hem eline hem de yüreğine cetvelle çok fena vuracak, benden söylemesi.
HAFTANIN HABERİ: Rusların Haymana’ya geleceğini öğrenen hamal S.H (29) internet üzerinden hızlandırılmış Rusça çalışırken karısına yakalanınca, “Yemin ediyorum iş hayatımda lazım oluyor güzelim. Sen ne anladın ki?”
SAYGILARIMLA