Surlardan atıyla atlayan, beyazperdenin milli kahramanı ve Kara Murat’ı Cüneyt Arkın abimiz, Bizans keferesine de sık sık esir düşerdi. Tabii Bizans tekfuru onu bizim kadar iyi tanıyamadığından “Söyleyin bakalım Kara Murat hanginiz? Onu kılıçtan geçireceğim, lime lime edeceğim” diye çemkirirdi. Bu çemkirmeleri sallamayan kahraman cengaverler, ölmeyi ve akabinde lime lime edilmeyi de göze alıp tek tek bir adım öne çıkarlardı, “Kara Murat benim, hayır benim, yok en Kara Murat benim” der, Cüneyt Abi’yi tekfura yem etmemek için kendilerini feda ederlerdi.
Ama finalde Cüneyt Baba yine sahneye çıkar ve “Ulan it soyu asıl Kara Murat benim. Pis kafanı, ödlek bedeninden elbet ayıracağım” der, hakikatli bir cengaverliğine helal getirmezdi.
Cüneyt Baba’ya bir reklam arası vererek son günlerdeki olaya gelelim.
Biliyorsunuz, şimdilerde Haymana Belediye Başkan adaylığı modası var. Aday ve aday adayı sayısını inan artık bende şaşırdım. Seçimlere daha 5 ay gibi kocaman bir süreyi göz önüne aldığımızda ve bu hızla giderse galiba 30 aday falan olacak.
Çünkü adayların çoğu AKP’den aday olduklarını dile getiriyorlar. Bunun daha CHP’si var, İyi Parti’si var, HDP’si var, olursa MHP’si var. Var oğlu var. Ekonomideki enflasyondan kafamız allak bullak olmuşken, Haymanadaki aday enflasyonu hangi terimle açıklanır bilmiyorum?
Kendi aramızda “Kampanya başlattık, her hafta bir aday çıkaracağız” diye espri yapardık. Şakamız gerçek oldu ya la. Hakikaten her hafta bir aday endam eyliyor. Bu hızla giderse her haneye bir aday düşecek gibi. Evinin oyunu alan, araya iki komşuyu da sıkıştırırsa kesin başkan olacak.
Haymana zor durumda, göç veriyor, ekonomisi allak bullak, istihdamdan tutunda bir çok sosyal ve kültürel sorunu var, diye kıyıda köşede, kahvede, evde her mekanda yüksek sesle seslendiriliyor ki, tıpkı Cüneyt Abi’nin filmindeki gibi, “Ben kurtarırım, hayır ben daha iyi kurtarırım, olur mu tek kurtarıcı benim” diye Kara Murat’lar meydana çıkıp, surlardan atlamaya ve akabinde Haymana’yı kurtarmaya gönüllüler.
İşin bir tuhaf tarafı da bu kadar aday çıkınca kimse şaşırmıyor. Gazeteye gelen yorumlara bakıyorum, herkes herkesi destekliyor. Kim “ben adayım” diye çıkarsa çıksın, “Arkandayız abi, ailecek severek destekliyoruz, valla gönlümüzün adayı sensin” diye gaz veren verene.
Bu kadar gazı alan da elbette “Valla ben bu işi götürüm, diğerleri nal toplar” diyor. Herkese mavi boncuk dağıttığımızdan belkide bu kadar memleketi kurtarma sevdalısının meydanlara inmesi.
“La oğlum sen hele bir dur diyen” yok. “Ol abi, destekleriz baba, seninleyiz gardaş” ara gazı ile vitesi büyülten büyültene. Ondan sonra contayı yakınca ortada kimse yok. Hatta “ben demiştim, senin etin ne budun ne, sen bu işi yürütemen” deyip ikinci bir akıl daneliğine soyunanları da zaten hepimiz çoook iyi biliyoruz.
Cüneyt Baba, Bizans keferesine karşı “Kara Murat benim…” diye kendini feda edenleri mutlaka unutmuyor cenk eyleyip, tüm gavurları kılıçtan, mızraktan ve bilimum alet edavattan geçirdikten sonra aklını başına devşirip düşünüyordur. “Ula bunlar beni kurtarmak için kelleyi feda ettiklerine göre, çok fena memleket sevdalısıdırlar. Sultan Fatih’e bir rica edeyim de, onlara sarayda münasip bir iş versin”
İşte bizim Haymana’yı kurtarma sevdalısı adayların bazıları da, belediye koltuğuna talip oluyorlar ama, günü geldiğinde ufaktan bir encümenlik, meclis üyeliği, olmadı küçük bir zuhur karşılığında fit olabiliyorlar. Yoksa bu Kara Murat’ları seçim zamanı dışında Haymana’yı kurtarırken pek göremiyoruz. İlla cenk meydanında olacaklar. Vereyim mi mehteri?
HAFTANIN SÖZÜ: Poposuyla inatlaşan, altına edermiş. (Çin Atasözü)
HAFTANIN HABERİ: Oğlunu evlendiren H.Y(55) dert yandı, “Bekarken dünyayı değiştirecem derdi. Şimdi garip karısından habersiz televizyon kanalını bile değiştiremiyor”
SAYGILARIMLA