Lider ile başkanlığı karıştıranlar var. Her genel başkan veya başkan, lider olmaz, olamaz.
Liderlik farklı bir maya ve duruştur. “Liderliğe soyunmayı” hamamda esvap çıkarmak zannedenler var.
Misal siyahi halkların sembol ismi Nelson Mandela liderdir. Ya da Putin liderdir, Zelenski ya da Joe Biden, başkandır. Bizde, mesela AKP’yi örnek alırsak Tayyip Erdoğan bir liderdir, Binalı Yıldırım ise genel başkan. Ve Atatürk... tüm “liderlik” tanımlarına karşılık gelen bir şahsiyettir.
Liderlik öyle koltuk kapmak, kaptıktan sonra sıradan prosüdürleri yerine getirmek değildir. Oturduğun makama veya ünvana çok daha fazlasını katmaktır. Etrafına, tebaana, seni destekleyenlere o ışığı aksettirmek ve kabul ettirmektir.
Bakın 6 ay sonra yerel seçimleri yaşayacağız. Seçimler öncesi başkanlık koltuğuna talip, hemen herkesin bildiği adaylar var.
Bunların dışında içinden “Var ya.. aslında başkan ben olmalıyım. Bu ilçe nasıl yönetilirmiş dosta düşmana gösteririm. Ama işte bilader, ne arkamızda büyük köyümüz, ne kalabalık bir sülalemiz, ne de paramız var..” diye geçirenler o kadar çok ki.
Oysa kendine güvenenler için bunların hepsi teferruat. “Ben on numara başkan olurum” diye kendi kendinize sayıklıyor, tatlı rüyalar görüyorsanız, sizde olması gereken tek şey liderlik.
Bakın “Arkamda büyük bir köyüm yok” diyen birisi için bu içi boş mazeretten başka birşey değildir. “Ben liderim” diyebilen birisi bu sorunu nasıl aşar?
Haymana da büyük denilecek köylerin sayısı bir elin parmaklarını aşmaz. Oysa küçük köyler hem daha çoktur, hem de yeküne vurduğunuzda nüfus olarak daha kalabalıktır.
“Liderim” diyen birisi “Benim arkamda büyük köy yok. Ancak ben tüm küçük köylerin temsilcisiyim. Gelin birlik olalım, gelin tüm kıyıda köşede sessiz kalan köyler olarak en büyük biziz diyelim” sloganı ile yanına katabilendir.
Yine “Başkan olmak için kalabalık bir arkan, sülalen olmalı” diyen birisi madem liderse bunu da aşar. “Ben azınlıkların başkanıyım. Kısa çöpün uzun çöpten hakkını alacağı günlerin müjdecisiyim. İster tek kişi olsun, ister tek aileden müteşekkil olsun. Gelin yanıma, yöreme, birlik olalım. Biz kimsesizlerin kimiyiz” söylemleri ile bence ciddi bir fark yaratabilir.
“Ben muazzam bir başkan adayı olurum. Lakin elde yok avuçta yok. Bu iş için çok para lazım” diyorsa birisi, o da lider değildir.
Lider çıkar meydana, alır altına bir sandalye “Bakın cebimde beş kuruş yok. Sizlerin çoğununda da olmadığını biliyorum. Hepinizin halini en iyi ben anlıyorum. Haydin o zaman bu kara kaderi yenmek ve değiştirmek için kolları sıvayalım.” der, alkış kıyamet el üstünde tutulur.
İşte lider tüm bu olumsuzluklardan, dezajantajı avantaja dönüştürebilendir.
Yoksa zaten hazır kalabalığın önüne düşerek, cebindeki tomarla para harcayarak seçim yapmak, kazanmak başarı değildir.
Atatürk’ün liderliğinden bahsetmiştim ya. İşte o Atatürk, Kurtuluş Savaşına başlarken “Ordu yok!” dediler; “Kurulur” dedi. “Para yok! dediler; “Bulunur” dedi. “Düşman çok!” dediler; “Yenilir!” dedi. Ve kitleler inandı, peşinden geldi ve tüm ülke kazandı.
“Armut piş, ağzıma düş” kolaycılığı ile kazanılan zaferlerle koltuk kazanılacaksa, onu kazanan ancak “Başkan” olur, lider olamaz. Akabinde koltuk ve makam gittiğinde, o da silinir gider.