Uzun yıllar sonra “Mahalleler arası futbol turnuvası” ile ucundan kıyısından da olsa güzel bir sosyal etkinlik yapıyoruz.
Daha önce de belirttiğim gibi taştan kalelerle mahalle arasında yaptığımız maçlarda bile kavgalar olurdu, bu turnuvada da olur, olacak. Ama sporu, kavgaya yem etmeyin.
“Efendim kavgalar oluyor, insanlar kinleşiyor, yarın daha sıkıntılı olaylar yaşanabilir, turnuvayı iptal edelim gitsin” mantığı ile bir çuval incir bombok olur.
Kavgalara inat, hır güre nisbet yaparak tamamlanmalı, önümüzdeki yılda da yapılacağı şimdiden söylenmeli.
Ancak burada alınan bazı kararlarda sorunlu. İnsanların sinirleri don lastiği değil ki, çektikçe sünsün. Bir yerde gerilince kopuyor. Ondan sonra gelsin taş, sopa...
Turnuvadan önce komite toplanır, 5,10,50, 100 maddelik her neyse değişmez, esnetilemez, değişmesi teklif dahi edilemez kararlar alınır. Altına tüm kulüp başkanları imza atar. Maçlardan önce de ayrıntılı her iki kulüp başkanı nezdinde kontroller yapılır, “Tamam mı, sorun var mı?” denir, onay alındıktan sonra maç oynanır.
Efendim kaçak oyuncu oynadı, o oldu, bu oldu. Açılır kara kaplı karar defteri. Şu madde ihlalinden hangi takım yaptıysa turnuvadan men edilir, gözünün yaşına bakılmaz. Ondan sonra “şu köye ayıp, şu bizim dostumuz hele yapalım bir güzellik” söz konusu bile olamaz.
Hakemler hata yapmış, şunu kayırmış falan. Hakemler yabancı değil mi? Eee bir köyü niye kayırsın arkadaş. Birlikte o köydekilerle dağda davar gütmüşlüğü mü var. Neden torpil yapsın?
Baktın hakem hata mı yaptı? Bakın Bekir Taner kardeşimiz maçları çekiyor sağolsun. Pozisyona itiraz mı oldu, hakem gelir “Bekir kardeşim, al şu pozisyonu geriye. Gelin kaptanlar buraya, bakın penaltı mı, penaltı... bitti. Al sana “Var” olayı. Vara yoğa celallenip “Küstüm oynamıyorum..” diye duvar dibine oturulmaz arkadaş.
Bir de kura çekimi çok tartışmalı. Grup maçlarının ardından bir takımın son maça kadar oynayacağı takımlar belli olur kurada. Turnuvalarda böyle olmuyor mu? “Bu bana niye çıktı, bunla nasıl eşleştik” diye her kura sonrası feryat figan altında çapanoğlu aramanında önüne geçilmiş olur.
Neticede bu yılki turnuva ne olursa olsun tamamlanmalı. Hatta önümüzdeki yılın alt yapısı, duyurusu da yapılmalı. Her kavgadan sonra “Ne yapalım bari iptal edelim” diye bir ucuzluk olmaz. O zaman her kaybeden kavga etsin, “ben şampiyon olamıyorsam kimse olamasın” zihniyeti kazanır ki asıl tehlikeli olan, asıl aşmamız gereken budur.
Adaletli olursa, kafalarda soru işareti olacak meseleler giderilirse zamanla kavgalarda biter, insanlar daha yakınlaşır, uzak köyler Haymana ile, küs köyler birbiri ile daha haşır neşir olur.
Elimize güzel bir malzeme geçirmişiz, birkaç art niyetlinin Ali Cengiz oyununa yem etmeyelim. Bakın bir sene öncesinden buna hazırlanan, heyecanlanan, kişiler, köyler var.
Hem sonra dışarıda “kavgacı Haymana” imajını en iyi törpülemenin fırsatı da olabilir bu. Kavga ile değil güzelliklerle sosyal medyada haberlerde yer almak varken, birbirimizin gözünü oyarak Ana Haberlere çıkarsak, daha kırk fırın ekmek yesek üzerimize yapışmış “Çepel Haymana” lekesini, en iyi tinerle bile çıkaramayız..