CHP Milletvekili Levent Gök, Ankara Büyükşehir Belediyesine adaylığını resmi olmasada açıkladı. Eğer ki aday olur ve kazanırsa, bu Haymana’nın bunca zamandır ters giden talihinin dönmesi demektir.
Türkiye’nin en eski ilçelerinden birisi olmakla övünen Haymana’ya şimdiye kadar büyükşehir belediyesinden dişe dokunur bir yardım gelmemiştir. Bunca yılda yapılanlar hizmetten ziyade görev maksatlıdır.
“Efendim büyükşehir duble yol yaptı, lahitli mezarlık yaptı, çöpü aldı, taziye evi yaptı…” diye birkaç kalem şey sayılabilir. Peki bunları sadece bize mi yaptı? Belki de Ankara ilçeleri içerisinde en azını bize yaptı. Daha önce de söylediğim gibi, bunlar büyükşehir’in görevleri, hizmetleri değil. Hizmet babında ne yaptığını bir düşünün bakalım.
Şimdi Gök’ün aday olması ile önümüze altın tepside sunulan bir şans var. Bu hem Gök’ün hem de ilçemizin şansı. Bakalım kim daha iyi kullanacak.
Çünkü Gök’ün daha önce tüm söylemleri “Yav muhalefet partisinin miletvekilinin ne ağırlığı olacak” denilerek fazla ciddiye alınmıyordu. Şimdi Gök eğer başkan olursa suyun tam başındaki kişi olacak. Tüm hizmete o yön verecek. Kendisini bizzat “Başkan olursam Haymana’yı bana bırakın” diyor. Bırakacağız ve bekleyeceğiz. Velev ki dediklerini yapmadı. O zaman bir sonraki seçimde cezasını keseriz olur biter. Budan sonra da bir tek adı kalır bahtiyar. Ama “cenneti görmek için ölmek lazım” derler ya, neler yapabileceğini görmek için Gök’e bu şansı vermek lazım.
Ama bu işin öncesi var. Gök’ün aday olması için öncelikle herkesin taşın altına elini koyması lazım. Herkes gücü, çevresi, siyasi baskısı ölçüsünde kamuoyu oluşturmalı, kulisini yapmalı, eşini, dostunu devreye sokarak Gök’ün adaylığının kabul edilmesi için bastırması lazım. Gök aday olursa sandıkları coşturmak sonraki mesele. “Ama Levent Gök polislere sövdüü...” diye işi sulandırmak kimsenin yararına değil. Kimler kimlere neler söylemedi ki siyaset arenasında.
Burada en büyük görev Ankara’da bulunan ve başında “Haymana” yazan derneklere düşüyor. İşte şimdi Haymanalılığınızı gösterme zamanı. Hani diyorsunuz ya, “şöyle etkiliyiz, böyle ağırlığımız var, Ankara da etkimiz bu” E hadi bakalım bu gücünüzü görelim. Girin, çıkın, yapın, edin Sayın Gök’ün Başkan adaylığını sağlayın. İlk dersiniz bu. Hiçbir mazereti kabul etmiyorum. “Efendim biz şu partiliyiz, gönlümüz şundan yana, buna meyilli, derneğimizin siyasi duruşu bu” falan değil. Burada söz konusu olan Haymana’nın geleceği. Siz orada çok mutlu, işleriniz tıkırında, tuzunuz kuru olabilir. Etliye sütlüye karışmadan Ankara’da, Haymana ismi gölgesinde mesut mutlu olabilirsiniz. Ama biz Haymana’da deyim yerindeyse “Taş kaynatıyor, yorgan kemiriyoruz”
Bugün için kurtuluşumuz da Gök’ün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığıdır. Karşısında hangi partiden kim olursa olsun hiç prim vermemek, mavi boncuk dağıtmamak lazım. Gelene “Biz Haymana için, geleceğimiz için, kurtuluşumuz için Gök’ün yanındayız” demeniz lazım. Bilmem şu partiden bu var, ona destek verelim derseniz, tüm Haymana “orada durun bakalım, bizim ortak adayımız Levent Gök” diye haykırmalı. Eğer bunu yapamaz isek, o dernek tabelalarından Haymana’yı sökün derim. Ankara da gezerken “Haymanlıyız gardaş”ı bir daha kullanmayın bir zahmet. Çünkü Gök’e bu şansı bir defa da olsa vermek lazım.
Gök beceremedi mi, kulağından tutabilir, yakasına yapışabilir, hesap sorabiliriz. Adam bizi tanıyor, dertlerimizi, çözüm yollarını biliyor. Bizde bunca yıldır onu iyi biliriz. O zaman ortak paydamız Haymana ise Gök’e hak ettiği başkanlığı vermek gerek. Gökçek’ten, veya öncekilerden ne gördük? Aynı avansı neden Gök’e tanımıyoruz?
HAFTANIN SÖZÜ: Emeksiz Zengin Olanın, Kitapsız Bilgin Olanın, Sermayesi Din Olanın; Rehberi "Şeytan" Olmuştur...(Yunus Emre)
HAFTANIN HABERİ: Binlerce Afganın Türkiyeye gelmesine tepki gösteren Suriyeliler, "Valla Türkiye yol geçen hanına döndü. İpini koparan geliyor." dedi. SAYGILARIMLA