Çok değil birkaç ay sonra adaylar netleşecek, ondan sonra gelsin vaatler, gitsin projeler.
Bize farklı bir dünya sunacak çalışmalara haddinden fazla ihtiyacımız, biliyorum. Lakin eldekileri de ürkütmeden, kaybetmeden, değerlendirmeden de fazla uçmayalım isterseniz.
Misal bir üniversitemiz var. İlk açıldığında içimiz kıpır kıpır olmuştu. İlk adımı adıp tay tay durduktan sonra koşar, coşarız sanmıştık. Öyle olmadı işte.
Bölüm azaldı, öğrenci azaldı, mevcutlarda pamuk ipliğine bağlı. Yarın Ankara Üniversitesi “Fazla açıldık biraz küçülelim. Masraf çok” dese topun ağzındaki ilk üniversitelerden birisi biz oluruz.
Geçtiğimiz yılda yazdım. Daha da yazacağım, yazmaya devam edeceğim. Bu şehrin yurt sorunu var. Kızlara açtık, onlar erdi muradına. Peki ya erkek öğrenciler?
“Erkek çocuğu değil mi, gerekirse sokakta yatar” mantalitesi ile saldık çayıra. Oysa mis gibi yepisyeni yurt yapıldı. Hem de iki bloklu. Biri kızlara ayrıldı, ya diğeri? Çürümeye terk ediliyor.
Bir Ademoğlu bana diğer bloğun erkeklere neden tahsis edilmediğini açıklayabilir mi? Yok.
Yurt olmayınca erkek öğrenci gelmiyor. Onlar gelmeyince bölüm sayısı çoğalmıyor, öğrenci sayısı düşüyor, belki sırf bu yüzden üniversitemizden olacağız. Yurt yok diye öğrenci yok. Öğrenci yok diye bölüm yok. Yarın birgün belki okul yok. “Tavuk mu yumurtadan çıkar” meselesi gibi. Giren çıkan bize.
Üniversitenin esnafa maddi getirisi ortada. Neden daha fazla kazanmayalım?
Organize İşler-1 filminde “Ulan süpermensin. Hem de Evreşeli’sin. Hem de Evreşe yolları dar değil, ama dar diye türküsü var. Aha sana malzeme. Sen eprisiyi niye kriptonda arıyorsun” diyordu Yılmaz Erdoğan.
Bizde üniversiteyi bulmuşuz, açmışız, yurdu da kavga döğüş açtırmışız, ama erkeklere “Gidin nerde yatarsanız yatın” demişiz. Şimdi yerel yönetime talip siyasetçilere sesleniyorum “Sanayiler, fabrikalar, organizeler getireceğiz” diye kriptondan espri bulacağınıza, kendi öz kaynak vaatlerimizi duymak istiyorum.
Misal adaylardan birisi çıkıp “İlk işim ne pahasına olursa olsun yurdun erkek bölümünü açtıracağım. Üniversitemize yeni bölümler ve öğrenciler kazandıracağım” diyecek mi, göreceğiz.
Kız yurdunu açmadılar mı? İşte belediye yanındaki polis lojmanları. Buyrun Medrese Mahallesindeki eski lojmanlar. Birkaç tadilatla mis gibi yurt olur. Hem o bölgenin esnafı da sebeplenir, hem de o binalar hapçı, şarapçı, olmadı kedi köpek istilasından kurtulur.
Evdeki bulguru aş edemeden, Dimyat’taki pirinci pilav yapamazsınız. Önce öz kaynaklar, mevcutlar nasıl değerlendirilecek veya bunlarla ilgili projeler var mı ona da bakacağım adaylarda.
Muhtemelen “Fabrikalar, işyerleri açağım” diyecekler. Olur tabii olur. Halamında bıyıkları olsa amcam olur.