“Önümüzdeki yerel seçilerde partimin ve sizlerin teveccühü ile belediye başkan adaylığına ve hepinizin oyuna talibim”
“Nasipse Adayım” İstanbul’da bir ilçeye belediye başkan aday adayı olan Doktor Kemal Bey’in, bu süreçte başına gelenleri anlatan güzel bir film.
Adı film de olsa tam bir Türkiye gerçeği. Siyasette özellikle yerel seçimlerde bir adayın etrafındaki kişilerin onu nasıl parmağında oynattığına çok güzel ışık tutuyor.
Aklından veya gönlünden siyasete balıklama dalmayı geçirenlerin ibretle izlemesi, izlerken “Bunları yapmamam, şu kişi veya gruplara güvenmemem lazım” diyerek notlar tutacağı bir başucu kılavuzu.
Siyasete “Bismillah” deyip soyunanlar öncelikle etrafındaki gaz verenleri özenle seçmeli. Çünkü ben “Adayım” diyecek kişi daha “A” demeden her şeyi bildiğini zanneden akıl taneleri, tatlıya üşüşen sinek gibi kişinin üzerinde adeta oğul veriyorlar.
Bir de oluşum veya birkaç kişi bir araya gelip kapısını ayda yılda bir açan dernekler var. Seçimler onların harmanı adeta. Özellikle yerel seçimler. Birçoğu “Bizim şu kadar oyumuz var. Dernek üyelerimizin sülalesini de sayarsak ohoo…..” diye başlarlar önce kendilerini sonra oluşumlarını pazarlamaya.
Birer seçim asalağı olan yine birçok kişi her adayı aslında birer para potansiyeli olarak görmeye başlarlar. Adaydan yüklü miktarda para koparmaya muktedir şahısların yanında, çay-cıgara parasına bile “Az çok demeyip” bereket versin diye sakalına bozuklukları bile sürtenler yırtık dondan çıkar gibi çıkarlar.
Garip adayımız “plan, proje, yatırım, hizmet” diye kendini paralasın dursun. Yukarıdaki saydığımız asalakların bunlarla hiç işi olmaz. Onların yegane hesabı “seçim sürecinde ne koparırız, ne yer içeriz, seçim sonrasında pastadan düşen en büyük dilime nasıl konarızdan” ibarettir.
Kim kazanırsa kazansın, asıl kazanan o her adayın etrafındaki yalancı pehlivanlardır. Batan gemiyi de ilk o fareler terk eder. Kaybeden adayın etrafı daha ilk sandık sonuçlarında boşalır, “Yav biz nasıl, neden kaybettik” diye dertleneceği tek kişiyi bile yanında bulamaz. Seçim sürecinde sırtında konuşlanmış herkes şu anda kazananın yanında saf tutmuş, ilk onlar tebrik kuyruğuna girmişlerdir bile. Atı alan Üsküdar’ı geçmeden bunlar o yollara çoktan bedenlerini ve ruhlarını kırmızı halı etmişlerdir.
En büyük şehirdeki bir belediyelikten, en ücra bir mezradaki muhtarlık seçimine kadar tüm adayların, aday adaylarının ibretle, sabırla ve ders alarak izlemesi gereken muazzam bir film “Nasipse Adayız”
Adaydan daha çok kimlerin nelerden nasıl nasiplendiği ustaca anlatılmış. Parası bol, hayatı ve bizim insanımızı kavrama yeteneği kıt olan ve içinden “Önümüzdeki seçim bende varım” diyenlerin izlemesini özellikle tavsiye ederim.
“Yok arkadaş ben cin gibiyim. Ben bu işi çok biliyorum” diyen egosu ve kendine güveni balon gibi şiş olanlara zaten diyeceğim bir şey yok. Girin de görün bakalım ebenizin örekesi nasılmış?
HAFTANIN HABERİ; TÜİK enflasyon verilerinden sonra açıklama yaptı; “Bu rakamlara rağmen nasıl hayatta kalıyorlar biz de çözemedik”
HAFTANIN SÖZÜ; Tüm hayat mücadeleniz cenazenize toplayacağınız seyirci sayısı içindir.