Ankara yolu kaç senede bitti? Tam hesabını ben dahil kimse bilmiyor. Kabaca onu da şöyle hesapladım, 3 dünya kupası, 3 olimpiyat 3 tanede Avrupa kupası gördükten sonra nihayet bitmiş.

Ya da Kurtlar Vadisi ile sanki beraber başlamıştı. Dizi başladığında Polat Alemdar tıfılın biriydi. Sonra neredeyse torun sahibi olmuştu bittiğinde. Bizde hesap ve tarihler tutmayınca böyle basit hesaplar yapıyoruz.

Bizim yoldan önce başlayan hızlı tren bitti, Karadeniz sahil yolu bitti, Konya Ankara yolu ve daha sayamayacağımız binlerce km’lik yollar bitti. Bizim 50 km’lik Ankara Yolu kör topal açılabildi. Kazalar, ölenler, yaralananlar, ahlar vahlar hepimizin hatırında. Nedense hep kötü anılarla doluyuz.

Kısacası biz bir işe başlayıp “En kısa sürede bitecek haydin hayırlı olsun” dediğimizde, 3 yıl içinde bitecekse, kafadan bir 5 yılda siz ekleyin. Abartmıyorum veya atmıyorum, tecrübe ile ve gazete arşivimizdeki bilgilerle sabit.

Doğalgazdan bahsediyoruz ya. Bugün kazma vurulsa ne zamana yetişir? Gelecek kış en iyimser tahmin olur. Ama daha önce yaşadıklarımızdan edindiğimiz tecrübeyle "zor dostum zor" türküsü dilimize dolanıyor. Başlamak bitirmenin yarısıdır derler ya. Bizde tam tersi oluyor nedense? Kazma vurulduktan sonra başlıyor asıl çile.

Misal doğalgaza “bismillah” denilip başladıktan sonra gazetemizin manşetlerini hayal edebiliyorum,

“Kömürleri çöpe atabilirsiniz.”

“Bu kış doğalgaz tamam”.

“Battaniyeleri atın doğalgaz geliyor”

“Sobaları hurdacılara satabilirsiniz…”

Ama yine tecrübe ile daha sonra muhtemelen şunları yazacağız,

“Bu kışa da yetişmedi”

“Müteahit kaçtı, doğalgaz yattı”

“Sobaları geri kuruyoruz”

Aynı durum cezaevi içinde geçerli. Bu sene kazmayı vurulsa, müteahit iflas mı edecek, yüklenici firma kaçacak mı, devlet “ödenek yok” deyip sallayacak mı. Papatya falı aç dur, “bitecek..bitmeyecek”. Dereye su gelene kadar kurbağanın gözü pörtler ya, Bizimki önce “hey maşallah, sonra yapılacak inşallah’a” dönüyor.

Haydin hep beraber yeni yapılmakta olan TMO’ya bakalım. 2014’te başlamış yeni TMO bina yapımı. Yıl 2018 hala açılacağı günü bekliyoruz. Hani geçtiğimiz sezon açılıyordu? Bu yılda üstüne bir bardak soğuk su içtik, seneye Allah kerim.

Kurdela kesip “Haydi hayırlı olsun” dedikten sonra 3 tarım bakanı değişti, Haymana’nın kaderinde değişen bir şey yok. Haymana ile birlikte 4 yere aynı anda başlamış. 3 yerinki tamam, Haymana yok. Söylesek muhalefet, yazsak suçlu biz oluyoruz. Peki yapmayanın, yarım bırakanın, ardına düşüp “ne oldu o iş” demeyenlerin hiç mi suçu yok?

Derler ya, “Söylesek tesiri yok, sussak gönül razı değil” Dur bakalım ne olacak?

Biz ne zaman bir işe başlasak ben “eyvah” diyorum. Diyorum çünkü ardı ya gelecek, ya gelmeyecek. Ama bazıları diyor ki, “Yapılırsa ekime, yapılmazsa seçime kadar” Eh kurbağanın gözü pörtlemesinde ne yapsın. Ömrümüz varak vırak la geçiyor zaten.

HAFTANIN HABERİ: Yanındaki çirkin kızları estetikle güzelleştiren Adnan Hoca için birde “Avratta sahtecilik” davası açılması bekleniyor.

HAFTANIN SÖZÜ: Ne yani böylesine korkunç bir dünyanın birde cehennemi mi var? (UMBERTO ECO)

SAYGILARIMLA