Dışarıda adı hır gür ile anılan ya da yan yana getirilmeye çalışılan Haymana’nın en sonunda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında Son Kale olduğu anlaşıldı. Ya da anlaşıldığını umarım.
Bundan 100 yıl önce Yunan’ı kahraman ecdadımız Haymana’dan kovmaya başlamasaydı, bugün bambaşka şeyler konuşuyor veya yaşıyor olurduk.
Selim Erdoğan Hocamın dediği gibi “Haymana olmasaydı, bugün Çanakkale tarihini İngilizler yazmış olurdu” Selim Hoca demişken, konuya bu kadar hakim, bu kadar duyarlı, hassas ve tarihle birlikte Haymana sevdalısı bir akademisyeni tanımaktan, sohbet etmekten dolayı gururlu, bir o kadar mutluyum. TRT’deki programında birlikte yola çıktığımız Şehit Hüseyin Avni Alpaslan hikayemize de değindiği için ayrıca teşekkür ederim. Selim Hocamla gerçekten gurur duyuyoruz.
Son Kale’de bir diğer aslan payı Belediye Başkanı Özdemir Turgut’undur. Yakın tarihimizdeki Türkiye’nin kaderine damga vuran farkımızı onunla fark ettik desem abartmış olmam. Elbette ondan öncesi atılan adımlar var, elbette devletin bazı girişimleri var. Ancak Turgut ile Haymana, Cumhuriyet tarihindeki esas karakter olarak yerini aldı. Özellikle 100. Yıl için Kaymakamımız Muhammed Gürbüz ile çalıştı, didindi, çalmadık kapı, ziyaret etmedik kimse kalmadı. Artık Son Kale ve kutlamalar kurumsallaştı, rayına oturdu.
İktidarın cumhuriyet dönemine karşı mesafeli tavrını hepimiz biliyoruz. Eğip bükmeye gerek yok. Hem cumhuriyete hem de Atatürk’e ve yapılanlara karşı daima uzak durma tutumları var. 19 Mayıslarda, 29 Ekimlerde, 30 Ağustoslarda sırf törenlere katılmamak için hastalanmalar, mazeretler, akla ziyan bahanelerle katıl(a)mamaları yaşadık, gördük. Cumhuriyete vebalı gibi davrandılar, ötelediler, dışladılar. Bugün o makamlarda var olmalarını o dudak büktükleri cumhuriyete borçlu olduklarını balık hafızasıyla unuttular, ya da unutmayı seçtiler. Ama özellikle yeni nesil her fırsatta sahip çıktı, daha da bağlandı.
İşte iktidarın belediye başkanı olan Turgut’un Cumhuriyet değerlerine Haymana özelinden sahip çıkması çok daha büyük anlam ifade ediyor. Belediye başkanı olarak icraatlarını yorulana kadar tartışabilirsiniz. Ama “Son Kale-Haymana”nın gerçek mimarı Turgut’tur.
“Haymana’ya ne yaptı ki?” diye sorulduğunda sırf bu “Son Kale” çabası, tarihe “düşmanı kovan yer Haymana” diye not düşülmesine vesile olması bile çok şeydir.
Geçmişimiz “Osmanlı” rüyasından artık uyanmak zorundayız. Yaşandı bitti. Şimdi dimdik bir Türkiye Cumhuriyeti var. Onun kurucusu başta Atatürk ve silah arkadaşları var. Şimdi onlara sımsıkı sarılmak zamanı. Alerjiyle, küçümseyerek ve hatta yok sayarak yok edemezsiniz. Nitekim yok saydıkça daha büyüyorlar, daha da milletin gönlünde pekişiyorlar.
İşte tüm bunları alt alta yazdığımızda Son Kale Haymana tarihi ve o tarihi yazanların torunları olarak, bugünlerdeki çabalarından dolayı hem Başkan Turgut’a, hem Kaymakam Gürbüz’e ve tüm emeği geçenlere yürekten teşekkür ve bol bol alkış benden. O günlerde nasıl bir kurtuluş mücadelesi verildiyse, bugün o günleri anımsatma, anlatma, hatırlatma mücadelesi de onun gibi kutsaldır.
Yine Selim Hoca’nın kitabındaki gibi “Türk bitti demeden bitmez” ise Haymana’da bu işi bitirmemeli, daha da yüceltmeli, anlatmalı.. Anlamayanların kafalarına vura vura hem de…
HAFTANIN SÖZÜ: Uyumak güzel de, kitle halinde uyuyunca sorun büyük oluyor.. (Ferhan Şensoy)