Anlaşıldı ki son iki ay sürekli seçim konuşacağız. Konuşalım.. Ama biz susup başkaları konuşursa sıkıntı orada başlıyor.

Bunca seçim gördüm, hep dut yemiş bülbül biz olduk, gelip atan tutan başkaları. Koltuğu kapan onlar oldu, mindere bağdaş kuran biz.

Körü körüne bir siyasi hareketin ardına düşüp, sonra kös kös geri döndük.

Mesele şu veya bu partinin aldığı oy değil. Mesele hangisinin bize ne verdiği.

Kurulduğu günden bu yana Haymana AKP ile yattı kalktı. Hep belirleyici o oldu. Her seçime 1 hatta 3 sıfır önde başladı. Peki bu maçın sonunda biz ne kazandık?

Sanırım bir önceki genel seçimlerdi. Bir AKP milletvekili geldi, “Haymana’ya havaalanı yapmayı düşünüyoruz” dedi.

Çok güzel bir Türk filminde Şener Şen “Ben Amerikadayken…” diye atıp tutarken, araya rahmetli Münir Özkul girer ve “Ziyaaa…..” diye onun palavrasının önüne geçerdi.

İşte bu milletvekili “Haymana’ya havaalanı yapmayı düşünüyoruz” dediğinde keşke hepimiz “Ziyaaa…” diyebilseydik.

Çünkü araya girip “orada dur hele” demezsek, atıp tutmanın sonu gelmez. Nitekim gelmedi de.

Biz sustukça Ziya’lar çoğalır. Biz de tıpkı anlattığım filmdeki saf çocuklar gibi ağzımız açık haran hayran dinleriz.

İşte şimdi 2 ay hep Ziya’lar anlatacak biz dinleyeceğiz. Milletvekilleri adayları gelecek. Partisi önemli değil. Hepsi ceplerindeki kağıtları çıkarıp “Haymana’ya şunu, bunu yapacağız. Ama önce destek sizden” deyip gayette desteksiz bir şekilde sallayacak. Biz de kara koyunun kaval dinlediği gibi dinleyip, “Yaşaa… varooll..” diyeceğiz.

Seçim bitip onlar puf koltuklarına oturduklarında, onlar söylediklerini unutacak, biz dinlediklerimizi. Onlar milyonları cebine atacak, biz siftahsız günlere devam edeceğiz. Onlar vip uçakları ile dünyayı dolaşacaklar, biz Haymana’ya yapacaklarını söyledikleri havaalanına “uçak ne zaman konacak” diye bakacağız.

Bunca yıl seçtiklerimize bir bakın hele. Hangisi bir Sedat Çevik kadar köylere hizmet etti. Bir Levent Gök kadar Haymana ismini zikretti. Fazla düşünüp o narin beyninizi yormayın. Yok çünkü.

Bazen “Şu vekil var ya, Haymana’yı çok seviyor”, ara sıra “Şu bakan var ya, Haymana için ölüyor” denildiğini çok duyduk. Allah var hem seviyor, hem ölüyorlar(!) Biziz nankör olan. Onlar için ne yaptık ki? Vah zavallılar.

İsmi, cismi partisi ne olursa olsun. Bizden oy istemeye geldiklerinde, mavalları sıralarken, “Dur orada bir dakika arkadaş. İşte bizim sorunlarımız, istediklerimiz. Bunları hangi zamanda yaparsın. İşte dosyamız, projelerimiz. Ne zaman hayata geçirirsin? Burada, milletin önünde namus ve şeref sözü ver. Eğer dediğin zamanda yapamayacaksan da istifa edeceğini söyle” diye sesimizi yükseltebiliriz mi? Yoksa bunları söyleyen birisinin ağzını kapatmaya mı uğraşırız? Bence “B” şıkkını yaparız.

Ondan sonra Ziya’lar gelir geçer, biz hep yerimizde sayarız. Gün gelip te hepimiz, ama hepimiz birer Münir Özkul olup “Atma Ziyaaaa…” diyeceğimiz gün bizim kurtuluşumuzdur. Kısaca ya Ziya olacaksınız, ya Münir Ozkul. Ya da saf saf Ziya’ları dinleyen ve inanan sürü…Karar sizin.

HAFTANIN SÖZÜ: Güzel günler sana gelmez. Sen onlara yürüyeceksin...

HAFTANIN HABERİ: Diliyle gözlerdeki taşı çıkaran A.S(46) “bundan sonra böbrek taşlarını da ameliyatsız” çıkaracağım diyerek kafalarda soru işareti bıraktı.

SAYGILARIMLA