Eğitim camiası "19 Mayıs Gençlik Bayramını da ne güzel kutladık valla. Gayet iyiydik falan" diye düşünebilir. Ben aynı kanaatte değilim. Ya da daha iyi olabilir miydi. Elbette...

"Lan seninde işin gücün yok mu hep eleştiri hep eleştiri. Sen sanki çok mu iyisin"diyebilirsiniz. Hakkınızdır diyin. Hatta bol bol eleştirin, eleştirelim ki hep birlikte kendimize çeki düzen verelim.

Bir defa son yılların resmi bayramlara özensizliği "Bitse de gitsek" aceleciliği, "Tüm angarya işler de beni buluyor" adam sendeciliğini gördüm ucundan kıyısından. Hadi birileri bunu çok istiyor. Ama aydın eğitimcilerimiz...siz yaptırmayın bunları

Birkaç yıl öncesine göre bando takımının kıyafetleri fena olmamış. Lakin bir gün öncesinden öğrenciye verilip "Yıka pakla ütüle, bayramda jilet gibi olun" denemez miydi? Birçoğu temiz olmasına rağmen ütüsüzdü. Kimisi bazısına küçük, bazısına büyük gelmiş. Ayakkabıların bazısı spor, bazısı iskarpin ve rengarenk. Oysa beyaz pantolunun altına simsiyah ayakkabılar ne yakışırdı. "Efendim bir de bunun için ayakkabı mı aldıralım" dedi hocamın biri. Aldırmayın hocam, elbette aldırmayalım. Bizim zamanımızda öğrenciler arası değiş tokuş vardı. Olan olmayana birkaç saatliğine verir olay çözülürdü. Maksat ve niyet çözüm odaklıysa herşeyin kolayı bulunur bence...

Tarihte bugüne kadar kurulmuş Türk Devletlerinin bayrakları sergilendi. Ne güzel. Türk tarihine çok meraklı ve çok seven birisi olarak memnun oldum. Lakin o bayraklara gelirken ağacın birinden koparılmış gibi o çubuklar nedir Allah aşkına? Nasıl bir "amann uymasa da uydu" ruh halidir?

Bir de gençlerin en büyük ve önemli bayramına birkaç günlük sakalıyla katılan öğrenciler gördüm. Bu söylenmedi mi, ya da gerek mi görülmedi, yoksa "sal gitsin" mi denildi bilemiyorum. Ama sinekkaydı pırıl pırıl bir traş o gün için yakışmaz mıydı gençliğimize...??

Gördüğüm birkaç falso daha vardı. Ama elbette güzel birkaç kare de vardı. Onu da özelden söylerim emeği geçen her kimse, bol tarafından teşekkürle hem de. Çok güzel bir hareketti bana göre... Anlayan anladı mevzuyu.

Bakın sayın hocalarım, eğitimcilerim, yöneticilerim, öğrenciler.... belki bu yazıyı okurken bana birkez daha gıcık oldunuz, sinirlendiniz, hatta içinizden sinkaflı sözcükler de geçti. Olabilir. Ama 19 Mayıs gibi derin anlamı ve önemi olan bir günde "yapalım birşeyler olsun bitsin"diyemezsiniz. 19 Mayıs'ta Atatürk "İstediler Samsun'a çıktık. İki salınayım sonra çakayım onların istediği raporumu olsun bitsin. Bu memleketi ben mi kurtaracağım" demediğine göre, sizler, bizler hepimiz "Lan 19 Mayıs değil mi, iki hareket, iki spor, üç marş, bir şiirle sallayalım gitsin" diyemeyiz.

İki de bir açtığımız o bayrak, ya da tarihe selam çaktığımız o atalarımıza ait bayraklar yakamıza yapışır... Önemli olan çubuğa takıp sergilemek değil o bayrakları, yüreğine koyup ruhu ile mest olmaktır. Bu ruh biliyorum hepiniz de var. Sadece biraz daha sahiplenmek. Ha gayret.. Önümüzdeki senenin 19 Mayısının daha iyi olacağını şimdiden biliyorum. Sizleri seviyoruz....

HAFTANIN SÖZÜ: Öküzün önünden, eşeğin arkasından, aptalın her tarafından uzak dur....